Amasya

BİR YANIMIZ GÜVERCİN, ÖBÜR YANIMIZ ŞAHİN

Tartışmasız, Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) ve Genel Başkanımız Yılmaz Karaca bu ülkede basın meslek örgütleri içerisinde en etkin kurum ve ismidir. Yeminli iktidar düşmanlığı ya da yol haritasını muhaliflik üzerine kurmadı. Eğer yanlışlıklar, yerel gazete, televizyon ve radyolarımızın içler acısı durumunu dile getirmek karşıtlık olarak değerlendiriliyor ise, istedikleri gibi öyle düşünebilirler. TGF’nin ön yargılı bir tutumu yok. TGF’nin mücadelesi, Anadolu Basınının yok olmasını önlemek ve tükenişine seyirci kalmamak adına yüksek perdeden çığlık atmaktır. Bu çığlık ve sesimizi duymamak için üç maymunu oynayan yetkililer, TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca’nın ezber bozan tespitlerine kulak vermeli, Anadolu Basınının son 5 yıl içerisinde yarıya düşen yerel gazetelerin varlığına göz atmalıdır. Aynı şekilde yerel televizyon ve radyoların durumuna da bakmalıdır.

Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun (TGF) 65. Başkanlar Konseyi toplantısı Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde gerçekleştirildi. Toplantıya 100’ün üzerinde gazeteci ve il yöneticileri katıldı. TGF ile Antalya Basın Cemiyeti Başkanı İbrahim Akkaya ve yönetim kurulunun büyük gayretleriyle organize edilen TGF Başkanlar Konseyi toplantısı başarılı, verimli ve kusursuz diyeceğimiz bir özen içerisinde gerçekleşti.

Başta TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca olmak üzere, Antalya Basın Cemiyeti Başkanı İbrahim Akkaya ve yönetimine, TGF Genel Sekreterimiz Bayram Ekici, TGF Yüksek İstişare Başkanı Erdoğan Kahya, TGF ekibinden Aysun Hanım ve Alper Karaca’ya içtenlikle teşekkür ediyorum.

Tabii bir diğer teşekkürde, Anadolu ve Trakya’nın illerinden bu güzide toplantıya katılan Başkanlar Konseyi üyesi değerli cemiyet başkanlarımızadır.

Başkanlar Konseyinde  ezber bozan ve retorikleri tarumar eden iki isim vardı. Birincisi TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca, diğeri de Antalya Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esendir. Elbette her iki ismin o muhteşem konuşmalarından pasajlar vereceğim.

TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca, ‘’yerel basın susturuluyor, kapanmaya zorlanıyor, sesi kesiliyor, ekranlar kapatılıyor ve Demokrasi yok sayılıp basın özgürlüğüne kilit vuruluyor’’ dedi.

Toplantının açış konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel başkanı Yılmaz Karaca, yerel basının içler acısı durumunu anlatarak, siyasi irade tarafından Anadolu basınının bitirilmek istendiğini söyledi ve şu görüşlere yer verdi:

“Anadolu basının sorunlarını sürekli dile getirdiğimiz halde demokrasinin kuvvetler ayırımından sonra, halkın haber alma ve bilgi edinme hakkını temel taşlarından olan basının sorunlarına bir türlü eğilmeyenlerin adeta ‘Gözleri görmüyor, kulakları da duymuyor’. Çok uzun zamandır dile getirdiğimiz duyurularımızda ve görüşmelerimizde anlattığımız basının sorunları ve çözüm önerilerimizden hiçbiri yerine getirilmedi… Turizmin başkenti Antalya’dan bir kez daha sesleniyoruz. Pandemi sürecinde basın sektörü hiçbir destek alamamıştır. Bu nedenle yerel basın girdi fiyatları karşılanamadığı, yerel televizyonlar uydu bedellerini ödeyemedikleri, telif hakları nedeniyle güç durumda kalan radyolar bir bir kapanmakta, çalışan fikir işçilerinin neredeyse yarısı asgari ücret bile alamamaktadır… Hak ettikleri halde basın kartlarını alamayan bir çok gazeteci meslektaşımız mağdur edilmektedir. Sektörün  en önemli sorunlarından  biri bir türlü çözülemeyen internet medyası yasasının çıkmamasıdır. Gazeteci olmayanlar tarafından yapılan internet siteleri, kimliğimizi kötyüye kullanıp pimi çekilmiş bomba gibi ortalıkta dolaşmaktadırlar”

‘HASAN TAHSİNLİK YAPARSINIZ DİYE KORKUYORLAR’

Öyle bir betimlemeleri, öyle bir tespitleri, öyle bir yüreğimize dokunan ifadeleri vardı ki, her bir kelimesine imzamı atarım.  Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen yaptığı konuşmada, “ Gazeteciler sadece halkın haber alma hakkını temsil etmezler. Gazeteciler işler yolunda gitmiyorsa bulundukları şehirde tavır, duruş ve tutum sergileyerek doğruya doğru yönlendirmenin de baş ajanlarıdır. Tıpkı Hasan Tahsin gibi. Bugün Hasan Tahsin’i sadece bir gazeteci olarak anamayız. Buna benzer nice Hasan Tahsin’ler çıkmıştır. Yani aslında siz bir rezerv, her an harekete geçip toplumu hemen kısa sürede doğruya yönlendirebilecek hazır kıtasınız. Sizin bu hazır kıta haliniz elbet birilerini rahatsız eder. Ve ediyor. Yoksa sizlerin ilan gelirlerinizin 10 lira değil de 20 lira olmasından rahatsız değiller. Yazdığınız haberlerden de rahatsız değiller. Toplantı verirler ne olacak. Sizden asıl rahatsızlıkları bir gün bir yerde Hasan Tahsin’lik yaparsınız diye korkuyorlar” diye konuştu.

Hiç kimsenin Anadolu Basınından korkmasına gerek yok. Milli Mücadele yıllarımız da İstanbul’da çıkan bazı gazeteler mütareke ve mandacı zihniyetin borazancılığını yaparken, Anadolu’da ki gazeteler Kuvayı Milliyenin bünyesinde tüfekleri kalem, mürekkepleri göz yaşıydı.

Özetle, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Antalya da bir kez daha destansı bir toplantı yaparak, gökkubbeye sada ve çığlıklarını ulaştırdılar. TGF, dün de, bugün de “Haksızlık karşısında susan şeytan olmadı, olmayacak.” Mevzubahis memleket ise, Anadolu’nun vefakar gazetecileri ise gerisi teferruattır. Çünkü TGF, ak Güvercin olmayı da bilir  pençeleri keskin Şahin olmayı da bilir.

Benzer Haberler

Başa dön tuşu