Birkaç gün önce Seçim 19 Canlı Yayın proğramına katılan Belediye Meclis Üyesi Tuncay Yılmaz, Çorum’un sorunlarını, yapılan hataları ve yapılması gerekli olan konularla ilgili bir konuşma yaptı. Anlattıkları sorunlar ve eksiklikler ne derece doğrudur yada yanlıştır bunlar konuşulur, tartışılır bir şekilde eğrisi ile doğrusu ile karara varılır. Fakat yayının sonunda söylediği birkaç kelime vardı ki işte o söyledikleri hem Çorum için hem memleket için olmazsa olmaz olan cümlelerdi. Ülkenin ne sorunu vardır tartışılır ama Tuncay Yılmaz’ın son cümleleri ülkenin olmaz ise büyük sorunudur. Neydi bu sözleri; trafik sorunu çözülür, imar ve ihya sorunu çözülür, su fiyatları ucuzlar, emlak vergisi fiyatları ucuzlayabilir. Önemli olan; Sevgi dolu bir şehir olalım, birbirine gülümseyen, görünce günaydın diyen, ötekileştirmeyen, senci bencinin olmadığı bir Çorum’u elbirliği ile inşa edersek Çoruma yapılan en güzel kazanç olacak. Emin olun bu kardeşlik köprüsünü kim kurarsa Çorum’a en büyük yatırımı yapmış olur. Milönündeki bakkal Ahmet Amca hapşurduğunda Ulukavaktaki Bakkal Hasan Amca ‘ güzel yaşa’ diyebiliyorsa en büyük yatırım budur.
Dikkate alınması gereken cümleler bunlar. Bir Türkiye vatandaşı olarak Sayın Tuncay Yılmaz’a bu cümlelerinden dolayı teşekkürü bir borç biliyorum. Diline yüreğine sağlık Tuncay Yılmaz. Evet ülkenin sorunu eğer ayrışma olursa, birbirimize düşmanlık olursa işte o sorun çözülmez bir hal alır. Diğer bütün ekonomik ve yapısal olaylar çözülür, Fakat birlik ve beraberlik, birbirimize karşı hoş görü ve saygı, herkesin yaşama hakkına saygı olmaz ise işte o zaman bu ülke yaşanmaz bir hal alır. Ne yaparsak yapalım ama bu güzel ülkemize zarar getirecek bir harekette bulunmayalım. Saygıyı her bir bireyin yaşamına karşı duyalım. Sadece insanlar değil tüm canlıların yaşam özgürlüğüne saygı duyalım. Hayvanların yaşama hakkına saygı duyalım. Çevremizin temizliğine karşı saygılı ve duyarlı olalım. Emin olun şuanda torunlarımızın suyunu içiyoruz, torunlarımızın oksijenini tüketiyoruz. Torunlarımıza iyi bir gelecek bırakmak için, güzel bir ülke güzel bir dünya için hep birlikte duyarlı olalım.
Şunu unutmayalım ki her insan farklı yapıdadır; herkesin sevgisini, üzüntüsün, nefretini gösterme şekli farklıdır. Sen ülkeni kendine göre seviyorsun diye bir başkasının da senin gösterdiğin tepkide sevmesi bekleyemezsin, bir başkası da ülkesini senin kadar seviyordur ama gösterme şekli başkadır. Sen sevinince kahkahalar atarsın bir başkası içinden gülümser, sen sinirlenince bağırırsın başkası içine atar, sen sevince sarılırsın bir başkası kalbi ile hissedir. Sen bir şehit haberi duyduğunda meydanlara çıkıp üzüntünden bağırıyorsun diye herkesten de aynı tepkiyi bekleyemezsin, bir başkasının ciğeri yanıyordur ama ağzından bir kelime dahi çıkmaz. Kalabalığın içinde sessizce bekler. Sevgi kelimelere, tepkilere veya eylemlere sığdırılamaz. Önemli olan sevdiğin şeye olan bağlılığındır. Sevdiğin şeyin sana ihtiyaç duyduğunda ne kadar yanında olduğundur. Meydanlarda ‘vatan sana canım feda’ naraları atanların arasında bir olay olduğunda köşeye saklanacak kişilerde olabilir, ama bir kenarda sessiz bekleyenlerin içinde ilk kurşuna göğsünü siper edeceklerde çıkabilir. Ömer Halis Demir’ler sahnede hiç gözükmedi. Ne zamana kadar; ülkenin onlara ihtiyaç duyduğu zamana kadar. İşte o zaman bir saniye bile düşünmediler ölümü göze almak için.
Saygı, sevgi ve muhabbetle kalın.
Yazar: BİRKAN DEMİRCİ
