Amasya

BÜYÜK YALAN

Hatırlarsanız, bundan bir süre önce gazeteci Sedef Kabaş’ın CHP’nin yönetici tayfasına verdiği seminer görüntüleri ortaya çıktı ve sosyal mecrada yer aldı. Söz konusu seminerde gazeteci Sedef Kabaş şunları söylüyordu: “Büyük bir yalan söyleyeceksiniz. Ama çok büyük bir yalan olacak. Yalan basit ve kısa olacak ki toplumun zihninde kalabilsin. Ve bu büyük yalanı sürekli tekrar edeceksin. Toplumda infial uyandırana kadar bu çok büyük yalanı hep tekrarlayacaksın…”

Sedef Kabaş’a yalan ve iftira nasıl atılır başlığıyla bir partinin yöneticilerine seminer verdirilmesini doğrusu pek anlayamamıştım. Hatta, bunlar delirmiş olmalı diye düşündüm. Üstelik, böyle bir konu başlığıyla bir gazetecinin seminer vermesini ise çok manidar buluştum. Kahramanımız gazeteci Sedef Kabaş ve bugünlerde Türkiye’nin gündemindeki baş aktris.

Sedef Kabaş gibiler kolay yetişmiyor. Yalan ve iftiranın derslerini verecek kadar, hatta başat uzmanlık alanının konusunun yalan ve iftira üzerinde kendisini yetiştirmiş bir elemandır. Doğrusu, mahut parti seminerinden sadece yalan ve iftira konusunda akademik bir deneyimi olduğunu, pratiğinin de olacağını pek düşünmemiştim ama yanılmışım.

Anlatayım…

Gazeteci, yalan ve iftira akademisyeni Sedef Kabaş, bir televizyon programında çok çirkin, çok bayağı, çok rezil, çok iğrenç bir şekilde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a alenen hakaret etti. Dünyanın hiç bir ülkesinde, hatta Tanzanya da dahi ülkenin Cumhurbaşkanına hakaret edilemez, ortada klan yasaları dahi olsa bu cezasız bırakılamaz. Dolayısıyla, Sedef Kabaş’ta Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı tutuklandı.

Hikaye, ayrıntıda gizli. Gazeteci Sedef Kabaş iki kadın polisin kolları arasında adliyeye getirilirken, kapıda kameraları görünce iki elini arkaya bağlayarak ters kelepçe vurulmuş gibi göstermek istedi. Görüntüler dolaşımda, Sedef Kabaş’ın aynı zamanda ne teatral oyuncusu olduğunu da gördük. Yetenekli bir arkadaş. Topluma bir mesaj vermek istedi ama, millet yutmadı. Görüntülerde Sedef Kabaş’ın kabak gibi kelepçesiz ellerini arkaya atarak kelepçeliymiş süsü verdiği net olarak görülüyordu.

Yalan, iftira, gammazlama, koğuculuk yapma gibi argümanlar, daha çok kendisini hiçbir konuda geliştirmemiş karşısındakini kötüleyerek kendisinin değerinin artacağını sanan müptezellerin sığındığı limandır. Oysa kalıcı olmanın yolu, bulunduğun iş kulvarında başarılı olmaktan geçer. Sedef Kabaş’ta yalan ve iftira üzerine dersler verecek birikime sahip olduğu gibi, bunu kendi yaşam alanında da olması ayrı bir bilgelik katmış. Sahici hayatları olmayanları toplum çok iyi bilmektedir.

Cemal İncesoyluer

Benzer Haberler

Başa dön tuşu