Cemal İncesoyluerKöşe YazılarıTokat

CHP’nin kongresi ve hadsizlik…


Cumartesi günü CHP Tokat İl Kongresini gerçekleştirdi. Kavga olmadı, sandalyeler havada uçuşmadı. Böyle manzaralara kimi CHP kongrelerinde tanıklık ettik. Elbette, Tokat’ta bu tür anti demokratik manzaralarının olmasını istemeyiz.

Gelgelim ki, CHP kongresinden çok gündeme belirleyen başka şeyler yaşandı. Divan başkanlığına getirilen Ankara Milletvekili Nihat Yeşil, Tokat Medyasını kongre salonundan dışarıya çıkarmasıyla “demokrasiye” bir çentik attı. Sadece bu mu? Birde, Tokat Medyasını dışarıya çıkarma gerekçesi olarak, “Yanlış şeyler yazıyorsunuz, olayları çarpıtıyorsunuz, abartıyorsunuz” cümlesini sarf ederek, niyet okuma… yok niyet okumadan öte yalan ve iftirayı adeta kanırtıyordu.

Divan Başkanı Nihat Yeşil’in bu tavrı üzerine Cumhuriyet Gazetesi Tokat Muhabiri ve Tokat Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Savaş Kalkan, “Milletvekili olmuşsunuz ama insan olamamışsınız. İnsan olabilmek de bir sanattır…” diye bağırır.

Salonun kahır ekseriyeti CHP’li dostlar, Savaş Kalkan’ın tüm gazeteciler adına ortaya koyduğu bu tepkiyi destekler. Bir kısım azınlık sayılacak kesim, Nihat Yeşil’den yana bir tavır koyar. Buda önemli değil ama, CHP’li vekil Nihat Yeşil’in neden böyle bir tutum sergilediğini anlamak istiyorum. Tutumdan da öte, neden böylesine hadsiz, iftira ve yalana yaslanan bir cümle kurdu?

Gazeteciler olmasa, sizin kongrenizi kim bilecek? 3-5 delegeniz mi? Yani körler sağırlar birbirini ağırlar kıvamında, kavanozda saklı kalacaksınız.
Gazeteciler olmasa, sizin faaliyet ve etkinliklerinizi, kamuoyuna vermek istediğiniz mesajları ve görüşlerinizi kim duyuracak?
Gazeteciler olmasa; şu il kongrenizde bile adaylarınızı kim tanıtacak, parti tabanı ve delegelerinize kim anlatacaktı?

Tarih 21 Şubat 2020’ydi ve facebook paylaşımında, bu tarihi milat kabul edip, CHP’nin Tokat’ta sansür ilan ettiği gün olarak hatırlayacağız. Türk Basınının sansürden kurtuluş gününde hiçbir CHP’li hiçbir gazetecinin bu anlamlı gününü kutlamasın dedim. Çünkü CHP, kötü bir sınav verdi. İyi bir il başkanı seçti ama, kongre salonundaki divan başkanının hadsiz ve terbiyesiz olarak kurduğu cümlelere karşı, pasif ve sessiz tepki koymak yerine, gürül gürül bir tepkide bulunmalıydı.

Böyle bir olay başka partide yaşansa, mesela AK Partide olsa, başta Tokat Milletvekili Kadim Durmaz mutlaka bir açıklamada bulunurdu. Umudumu yitirmiş değilim, hala üç kişiden açıklama bekliyorum: Kadim Durmaz, Feramus Şahin ve yeni CHP İl Başkanı Çağdaş Kurtgöz…

Nihat Yeşil’in başkent milletvekili olması ise, ayrı bir absürtlük ve çok manidar. Hani nasıl derler, şaka gibi. CHP’nin demokrasi güzellemesi ve söylemlerine göre bu adamın Ankara milletvekili olması, Türk Milletine ceza mıdır? Yine karar Türk Milletinindir… Öte yandan, CHP delegesi açıkça ”değişim” dedi ve Çağdaş Kurtgöz’ü il başkanlığına seçti. Bu tartışmasız, hilafsız-ihtilafsız bir seçimdir. Çünkü, sandıktan çıkan oy farkı 57’dir.Yani, Çağdaş Kurtgöz 185 oy alırken, eski il başkanı Feramus Şahin 128 oy aldı. Arada ki fark kıl payı filan değil.

CHP Tokat İl Başkanlığına seçilen değerli kardeşim Çağdaş Kurtgöz ve yönetimini tebrik ederken, yerel muhalefette duyarlı, ”her şeye karşıyım” ifadesinden ziyade, Tokat ve hinterlandının sorunlarına ilişkin çözüm üreten bir yaklaşımda olmasını bekliyorum.
Bu konuda Başkan Çağdaş Kurtgöz’ün farklı bir başkanlık yapacağını biliyorum. Çünkü, Çağdaş Başkan “Benim davam kavga için değil, benim davam sevgi içindir” diyen Türkmen Kocası Yunus’un sözlerini rehber edinerek bu görevin hakkını verecektir.

+

Benzer Haberler

Başa dön tuşu