Ortada henüz bir seçim yok. Daha doğrusu iktidarın açıkladığı bir erken seçim takvimi yok. İddia ve ihtimaller üzerine kalem üşürüyorum. İlk defa irili ufaklı partiler, yani muhalefet kanat bir erken seçim arzusunda.
Genel kabul, 2022 yılının sonbaharında bir erken seçim olabilir ihtimali. Bu kararı alacak merci de cumhur ittifakı. Bu nedenle olsa gerek ki, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı gibi konuşmalar yaparken, İYİ Parti lideri Meral Akşener’de tıpkı 2015 yılında dediği gibi “ben başbakan olacağım” diyor.
Bütün muhalefetin koro gibi “parlamenter sistemi” dillendirmesi Bektaşi sırrı değil. Bunu biliyoruz. Bilmediğimiz, parlamenter sistemi için yasal süreçlere dair muhalefetin bir planı var mı? Çünkü, seçimden önce parlamenter sisteme dönüş için cumhur ittifakını oluşturan partilerin siyasi irade ve kararı gerekiyor. Eğer kervan yolda düzülür deniyorsa, olası bir seçimden sonra mecliste 400 milletvekilinin kararıyla referanduma gidilip, halkın onayını almak gerekiyor. Burada da %50.1’lik bir orana tekabül eden halkın onayı lazım.
Elbette bunlar imkansız şeyler değil. Her ne kadar Millet İttifakına bir teveccüh olsa bile, olası bir erken seçim için 1 yıl sözkonusu. Bu bir yıllık süre içerisinde, 20 yıldır iktidarın her girdiği seçimi alan bir tecrübe ve birikimi var. Üstelik iktidarda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin en başarılı ve tecrübeli siyasetçisidir. Bu ifade afaki bir söz değil. Her girdiği seçimde partisini iktidara taşımış bir liderdir. Üstelik, şahsının aldığı oy partisinin aldığı oydan daha çoktur. AK Parti, tipik bir lider partisidir. O sebeple siyasi mülahazalarda, AK Parti yerine Recep Tayyip Erdoğan faktörünün dikkate alınmasında fayda var.
Gelelim Millet İttifakı bilmecesine. Henüz, cumhurbaşkanı adayını belirlemedikleri anlaşılıyor. Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaşın aday gösterilmesi ihtimaline karşı Kılıçdaroğlu, “Önce başarılı belediye başkanı olsunlar” açıklamasıyla, bir bakıma “Oturun oturduğunuz yerde” dedi. Malum, İYİ Parti lideri Meral Akşenerin cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’ydu. Geriye, Kılıçdaroğlu, Akşener ve İlhan Kesici kalıyor. Zaten Akşener’de başbakan olacağım dediği için onu da eleyebiliriz. Şimdilerde PKK ‘nın siyasal uzantısı HDP’nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’ında ismi dillendiriliyor. Demirtaş’ın nihai süreçte adaylığı, Erdoğan için kolay kazanılacak bir seçimin müjdesi olur.
İlhan Kesici için birşey diyemem. Düzgün bir bürokrat ve siyasetçi ama yeni bir Ekmeleddin İhsanoğlu vakasından öteye gidemez. Bu arada Millet İttifakının “kerhen üyesi” Temel Karamollaoğlu ne yapar? Saadet Partisinin basma kalıp Temel Beyin yanında olacağını düşünmüyorum. Merhum Erbakan’ın varisi Milli Görüş Lideri Oğuzhan Asiltürk faktörünü hiç kimse yok sayamaz.
Velhasıl, bu Millet İttifakının aday arayışları ve bir dolu derdi, bizi bayağı geriyor dostlar…
