Nihayet 6+1 masadan Anayasa taslağı ya da Türkiye’nin yönetimine ilişkin somut veriler ortaya çıktı. Ben beğendim. Çünkü, neden “Recep Tayyip Erdoğan’ı” cumhurbaşkanı seçmeliyiz sorusunun cevabını vermişler.
Bilge Lider Temel Karamollaoğlu’nun bu yönetim anlayışıyla ilgili tefsiri ise, mevzuyu sarih olarak anlamamıza yetti. Gerçi, İsmail Saymaz ile Nevşin Mengü gibi iflah olmaz Tayyip Erdoğan muhalifi yazarlar dahi, bu 6’lı masaya da çıkaracakları adaya da oy vermeyiz deseler de, Türkiye’nin siyasi tarihine not düşülen konsorsiyumu hazinle hatırlayacağız. Üstelik, Gürsel Tekin’in ifadesiyle, “Jermy Rıfkın yerli ve milli” ise, olayın vahameti facia olarak anlaşılır. CHP’li Gürsel Tekin’in bu tür abuk sabuk çıkışları artık vakayı adliyeden kabul ediliyor. Muhtemelen Gürsel Jermy Rıfkın adını, yani Rıfkın’ı Rıfkı olarak anlamış olabilir.
Bilge Lider Temel’in temel fıkralarını aratmayan açıklamaları, aslında kötü bişey değil. Kış aylarındayız, Temel dedenin siyasi açıklamalarını “kış eğlenceliği” olarak değerlendirirseniz; hem akıl sağlığınızı muhafaza eder, hem de dedenin Türk Milletinin aklıyla alay eden ifadelerine fırsat vermemiş olursunuz. 6+1 masanın “Eş Cumhurbaşkanlığı” sistemini önermesi, adaylarının cumhurbaşkanı olması halinde, kendisine noter yetkisi dışında bir görev verilmeyeceğinin dile getirilmesi, aslında halay/horon ile sirtakinin birbirine karıştırılmasından başka birşey değil.
Seçim sürecindeyiz, muhtemelen 14 Mayısta gelecek sandık ile geri sayım yapsak, 5 ayımız kaldı. Cumhur İttifakının adayı belli: Recep Tayyip Erdoğan. Millet İttifakına gelince, onlar henüz nasıl yöneteceklerini tartışıyor. Medyaya düşen kulis bilgilerine göre, HDP’ye üç mü, dört mü bakanlık vereceklerine dair yoğun bir gündem ile cebelleşiyor. Erkete de bekleyen Abdullah Gül’e İYİ Parti lideri Meral Akşener tarafından bir kez daha kırmızı kart gösterildi. Hakeza, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla ilgili de aynı kart geçerli. “Eş Cumhurbaşkanlığı” sistemi, malum +1 olan HDP’nin yapısal anlayışında ki “Eş” kavramından kaynaklanıyor. HDP’ye bu kadarcık jest yapmaları kıyameti koparmaz.
Tokat ölçeğine gelirsek eğer, AK Partinin Tokat Milletvekili listesi çok önemli. AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bir çok konuşmasında, adayların bulunduğu bölgede bir karşılığının olması, extra oy getirebilecek potansiyele sahip olması gibi kriterlere dikkat çekiyor. Ortada dolaşan isimlere baktığımda, sanki cumhurbaşkanının kriterlerinin tam tersi, mevcut oyları erozyona uğratacak isimlerin piarı yapılıyor. Öte yandan, CHP’nin Tokat’ta isimle pek ilgisi yok. Son 15 yıldır, alevi oyları bize yeter anlayışı içerisindeler. Yani, iki milletvekili çıkaralım diye bir gayreti maalesef göremiyoruz. Tokat İYİ Partide ise, küpün dışarı sızdırdığına baktığımızda, CHP’nin 12 Eylül öncesi yaşadığı hizipçilikten beter bir hizipçilik var. Bu hizipçiliğin bir kalitesi olmadığı gibi, kimi haddini bilmeyenler, siyaset kavramının anlamı nedir algılayamanlar, cahilliğin dibine vurmuş kişi/kişiler dahi, cebindeki üç beş kuruşa güvenip kendilerini ortaya atabiliyorlar. MHP’ye gelince… Bana göre, Tokat’ta en derli toplu Parti MHP’dir. Tokat Milletvekili Yücel Bulut’un toparlayıcı faktörü, sürekli sahada ve Partisinin bütün unsurlarının yanında olması hasebiyle, ete kemiğe bürünmüş şekilde etkileyici çalışmalara imza atıyor.
Bu seçimde bir çok tanrı, Kabenin içindeki putlar gibi yıkılacak. Tokatlılar hancıdır, siyasi figürler bunu en erken zamanda anlasalar iyi olur. Çünkü millet hancı, onlar yolcudur.
Cemal İncesoyluer