Etiket: olmaz”

  • Müdürden Stklara Si̇tem: “Böyle Dernekçi̇li̇k Olmaz”

    Samsun İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürü Sıddık Alagöz, 8 binden fazla sivil toplum kuruluşunu (STK) davet ettikleri programa katılımın az olmasına sitem ederek, “Böyle bir dernekçilik olmaz” dedi.

    İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ve Türkiye Belediye Başkanları Birliği tarafından düzenlenen “Belediyeler ile STK’lar arasında İşbirliğinin Geliştirilmesi Projesi” İlkadım Belediyesi ev sahipliğinde yapıldı. İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü ve belediye, çevre illeri de kapsayacak şekilde toplam 8 binden fazla STK’ya gönderdi. Toplantıya 100’den daha az sayıda STK temsilcisi gelince konuşmacılar, katılımın az olmasını eleştirdi.

    Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Bitlis, Bursa, Çorum, Edirne, İstanbul, Konya, Malatya, Mardin, Niğde, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Trabzon ve Uşak il ve ilçe belediyelerinin yer aldığı projenin Samsun ayağının açılış konuşmasını İlkadım Belediyesi Başkan Yardımcısı Muharrem Soylu, Türkiye Belediye Başkanları Birliği Genel Saymanı Süleyman Kaldırım ve Proje Koordinatörü Dr. Samet Başaran yaptı. Açılış konuşmalarında projenin STK’lar ile belediyeler arasındaki iş birliğinin geliştirilmesinde faydalı olduğu ve olmaya devam edeceği ifade edildi.

    “Salondaki ilgi bana mütenasip gelmedi”

    STK’ların toplantıya ilgi göstermemesini eleştiren İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürü Sıddık Alagöz, “Çok güzel düşünülmüş ve tasarlanmış bir projede birlikteyiz. Bunun içinin doldurulması, katılımcıların, paydaşların beraber hareket etmesine bağlıdır. İçi doldurulursa kendini geliştireceğine, aşacağına, faydalı olacağına inancımız tamdır, beklentimiz tamdır. Bizim Samsun’da 1800’ü aşkın derneğimiz var. Hepsine davetliye gönderdik, hepsini de davet ettik. Ama salondaki bu ilgi bana mütenasip gelmedi. STK bir amaç doğrultusunda ve fahri bir görevi üstlenmek için kurulur. Kağıt üzerinde yani amiyane tabiriyle ‘Haçonun da hançeri var’ falan da dernek başkanı. Böyle bir dernekçilik olmaz. Bir hedefin olacak, bir gayen olacak ve sosyal bir boşluğu doldurmak amacıyla kurulmuş olacaksın. Yani tüzüğünde kendine çizmiş olduğun yerin içini dolduracaksın. Orada gerçekten bir şey söylendiği zaman benim sivil toplum kuruluşum o derneğim akla gelecek. Üretmiş olduğum üretimler olacak, çalışmalar olacak, fikirleri olacak. Belediyelere, diğer toplum katmanlarına bir altyapı oluşturacak” ifadelerini kullandı.

    “STK’lar başkanlardan derneklerine yer istemek yerine fikir üretsinler”

    Bazı STK ve dernek başkanlarının tek amaçlarının görevli belediye başkanlarından kendi derneklerine yer temin etmek olduğunu iddia eden Alagöz, “Birkaç ay önce geçirdiğimiz yerel seçimler var. Sivil toplum örgütlerini görüyoruz. Derneklerimiz toplanıyor, toplanıyor, bir araya geliyorlar. Bizi de davet ediyorlar. ‘Efendim ne yapacağız? Biz kendimize yeni seçilen belediye başkanlarından dernekler için yer bulacağız’. Bu kadar basit düşünülür mü? Söyledim, konuşmalarımda kardeşim siz yer bulmayın! Fikir üretin, fikir. Belediyelere katkıda bulunacak ve onları ateşleyecek dinamizm oluşturacak fikirler üretin de o belediye başkan adayları sizin peşinizden gelsin. Size ‘ne istiyorsunuz’ desin. Yani bu kadar basit bir amaçla olur mu? Bu kadar hedef küçültülür mü? Yapın projeleri, kim seçilirse seçilsin, katkıda bulunun. ‘Sivil toplum ördükleri olarak şurada şu açığı görüyoruz, burada bu açık görüyoruz’ deyin. Toplu olarak sunumlarınızı verin. ‘Ha efendim verirsen benden alır da ileriki zamanda kullanır.’ Böyle basit düşündüğün zaman bir 4 sene gelecek sen hiç de oraya gelemeyeceksin. Heba olup gidecek. Bir şeyin varsa vereceksin. Bunun için güzel bir düşünce, çok güzel bir tasarım ki bizim genel müdürlüğümüz, Sivil Toplumuna İlişkiler Genel Müdürlüğümüz olarak bunun içerisinde bulunmak gerçekten bana onur veriyor. Dilerdim ki isterdim ki bütün derneklerimizden birer temsilci katılsın, burada bulunsun. Sayın Başkanımızın zamanı olmayabilir. Başkan, yerine gönderir, yardımcısını gönderir veya yönetimden bir kişiyi gönderir veya üyelerinden bir kişiyi gönderir. Ama bu kadar güzel bir çalışma için böyle güzel bir salon boş bırakılmaz” dedi.

    Toplantıda açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Azize Serap Tunçer, Doç. Dr. Aslı Yönten Balaban, Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Yılmaz sunum gerçekleştirdi. Sunumların ardından anket, form ve öneri belgeleri düzenlendi.

  • Başkan Doğan: “Altyapısı Olmayan Bi̇r Yeri̇n Üstyapısı Olmaz”

    Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Altyapı demek, yaşam konforu, sağlık ve temiz çevre demektir. Yeni yatırımlarla şehrimizin geliştirmeye ve kalkındırmaya devam edeceğiz. Altyapısı olmayan bir yerin üstyapısı da olmaz diyerek süreci yönetiyoruz” dedi.

    Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürlüğü, içme suyu ve yağmur suyu şebeke hattı yenileme çalışmalarını sürdürüyor. 17 ilçenin bulvar ve caddelerinden sonra sokaklarda ekonomik ömrünü tamamlayan kanalizasyon hatlarını bakım onarımdan geçiren SASKİ, içme suyu ve yağmur suyu şebekelerini de yeniliyor. Atakum ilçesi Mimarsinan Mahallesi 171. Sokak’taki 355 metrelik yağmur suyu hattı çalışması başlatan SASKİ ekipleri, şuana kadar 135 metrelik kısmı tamamladı. 400 mm çapında beton borular yerleştiren ekipler, çalışmayı kısa sürede bitirmeyi hedefliyor.

    Terme ilçesi Bahçelievler Mahallesi, Şehit Hamdi Özübek Sokak’ta da 600 mm çapında 300 metre ve Cumhuriyet Mahallesi Adalı Sokak’ta 300 mm çapında 420 metre uzunluğundaki kanalizasyon şebekesi hatlarını yenileyen SASKİ, Çarşamba ilçesi Kirazlıçay Mahallesi Limon Sokak ile Yeşilırmak Caddesi’nde 400 mm çapında ve 600 metre uzunluğunda atık su hattı yapıyor.

    “Ekiplerimiz çalışmalarını sürdürüyor”

    Altyapı yatırımlarının devam edeceğine dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Tüm ilçelerimizde gerek içme suyu gerekse atık su ve kanalizasyon hattı konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ekiplerimiz şuan birçok noktada titizlikle çalışmalarına devam ediyor. Altyapısı olmayan yerlere yeni şebeke hatları yaparken, miadını dolduranları da değiştiriyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı küresel ısınmanın şartlarına da adapte etmeye çalışıyoruz. Çünkü kısa sürede ani yağışlar alıyoruz. Eskiden aynı miktarda yağış belki bir iki haftada yağarken artık aynı gün içinde yağdığını görebiliyoruz. Biz de sel sorununun yaşanmamasına imkân tanıyacak altyapı çalışmaları gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Altyapısı olmayan bir yerin üstyapısı olmaz”

    Bütün projelerimiz insanımızın daha güzel bir kent içinde yaşaması için diyen Başkan Doğan, “Altyapı demek, yaşam konforu, sağlık ve temiz çevre demektir. Yeni yatırımlarla şehrimizin geliştirmeye ve kalkındırmaya devam edeceğiz. Altyapısı olmayan bir yerin üstyapısı da olmaz diyerek süreci yönetiyoruz. Altyapı çalışmaları zahmetli işlerdir. Hemşehrilerimizden bu konuda haklarını helal etmelerini istiyoruz. Bunların hepsi meşakkatli ve sorunların bir daha olmaması için yapılan projelerdir. Tüm ekiplerimizle birlikte koordineli bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Samsun’umuzu daha ileri taşımak, gelecek nesillere her anlamda daha güzel bir Samsun bırakmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

  • Sarıcaoğlu: “Hi̇zmette Ayrım Olmaz”

    Samsun’un Kavak İlçe Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlu, “Hizmette ayrım gözetmeden tüm vatandaşlarımıza eşit mesafede ulaşıyoruz” dedi.

    Kavak’ta yaptığı ziyaretlerde vatandaşlarla birlikte olan Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlu, ilçede yapılan yatırımlar hakkında bilgi verdi. Vatandaşların talep, görüş ve önerilerini dinledi. Başkanlığı döneminde ilçenin her köşesine hiçbir ayrım gözetmeden hizmet ulaştırdıklarını anlatan Sarıcaoğlu, “Kavak için geliştirdiğimiz projelerimizle iki dönemlik Belediye Başkanlığı dönemimizde adeta ilçemizin çehresini tümüyle değiştirdik. Her bir Mahalle ve sokağımızı daha yaşanabilir bir hale getirdik” diye konuştu.

    Açıklamasında ilçede ulaşım anlamında yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Sarıcaoğlu, “Büyükşehir Belediyemizce 91 Mahallemizde gerçekleştirdiğimiz yol genişletme ve iyileştirme faaliyetlerimizle halkımızın ulaşım konforunu artırdık. 2019-2023 yılları arasında 160 km A tipi sathi kaplama yaparken, 125 km B Tipi sahti kaplama gerçekleştirdik. 21 km beton yol, 7.5 km de asfalt çalışması olmak üzere toplam 313 km yol çalışması gerçekleştirdik. Yine bu dönem içinde ayrıca içme suyu arıtma tesisimiz kapasitesi artırılarak birçok mahallemiz temiz içme suyuna kavuşturulurken ilçemize ayrıca atık su arıtma tesisi kazandırdık” ifadelerini kullandı.

  • Doç. Dr. Gökosmanoğlu: “Magnezyum Olmazsa Hi̇çbi̇r Hareket Mümkün Olmaz”

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, magnezyumun önemine değinerek, “Magnezyum olmazsa hiçbir hareket mümkün olmaz. Hayatidir çünkü magnezyum, insan vücudunda enerjiyi kontrol eder” dedi.

    Magnezyum; vücut için en önemli minerallerden birisi olarak dikkat çekiyor. En iyi besinsel kaynakları da yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıl ürünleri, kuru baklagiller ve sert kabuklu meyveler. Bu besinlerin az tüketilmesinin veya bazı hastalıkların magnezyumun yetersizliğine neden olabileceğini ifade eden Medicana Intarnational Samsun Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, magnezyumun insan sağlığı için önemine değindi.

    Vitamin ve mineral dengesinin vücut için öneminde değinen Medicana Sağlık Grubu doktorlarından Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, “Magnezyumun başlıca görevleri; glukoz ve insülin dengesinin iyileştirilmesi, tansiyonun dengelenmesi, kalp ritminin düzenlenmesi, iltihabı kurutması, kanı sulandırması ve kolesterolü düşürmesi olarak sıralanabilir. Magnezyum hayati önemi olan çok elzem bir mineral yani tuzdur. Uyku sorunları, bacak krampları, stres, kaygı, anksiyete, migren, yüksek tansiyon, kemik erimesi, kabızlık, huzursuz bacak sendromu, yumuşak doku romatizması, kronik yorgunluk, diyabet, düzensiz kalp atışları, ellerde titreme ve astım atakları magnezyum eksikliğinin belirtileridir. Magnezyumun yaklaşık yüzde 60’ı kemikte, 20’si kasta ve 20’si yumuşak doku ve karaciğerde bulunur. Toplam vücut magnezyumunun yaklaşık yüzde 99’u, hücre dışı alanda veya kemikte birikirken sadece yüzde 1’i hücre içinde bulunur” dedi.

    “Magnezyum olmazsa hiçbir hareket mümkün olmaz”

    Vücuttaki enerjiyi kontrol eden magnezyumun çok önemli bir mineral olduğuna dikkat çeken Feyzi Gökosmanoğlu, “Magnezyum olmazsa hiçbir hareket mümkün olmaz. Hayatidir çünkü magnezyum insan vücudunda enerjiyi kontrol eder. Magnezyum vücudumuzda B kompleks vitaminler ile birlikte mükemmel enerji kaynağıdır. Gıdalardaki proteinlerden magnezyum sayesinde yararlanılır. Sinir sisteminin çalışabilmesi için magnezyum şarttır. Vücudumuzda bulunan tüm kasların gevşeyebilmeleri için de magnezyum tuzuna ihtiyaç vardır. Şöyle ki magnezyum eksikliğinde sürekli kasılmalar olacak ve kişiyi sürekli olarak rahatsız edecektir. Benzer şekilde düz kasların kasılması ile astım nöbetleri, nefes darlığı, rahmimizde kasılmalara bağlı ağrılı adetler (regl) görülür. Kalsiyum ve magnezyum birlikte çalışır. Son derece önemli olan bu biyolojik mekanizma işlemezse, kaslarınızda kalsiyum fazlalığına bağlı kasılmalar, yumuşak doku romatizması, damarların iç yüzeylerine kalsiyum birikmesi sonucu damarların sertleşmesi ve kasılması gibi sıkıntılar yaşanabilir. Bazı bilimsel çalışmaların sonuçları magnezyumun kalp hastalık riskini azalttığı gösterilmiştir. Diyet magnezyum alımı ile felç riski azalmaktadır. Buna göre magnezyum yetersizliği felç, beyin pıhtısı riskini artırmaktadır” diye konuştu.

    “Yeşil yapraklı bitkiler, tahıllar, fındık, baklagil ve çikolata magnezyum açısından zengindir”

    Gıdanın pişirilmesi ve işlenmesinin magnezyum içeriğini yok ettiğini dile getiren Gökosmanoğlu, “Yeşil yapraklı bitkiler, tahıllar, fındık, baklagil ve çikolata magnezyum açısından zengindir. Sebzeler, meyveler, et ve balık orta düzeyde kaynaklardır. Gıdanın işlenmesi ve pişirilmesi magnezyum içeriğini kaybetmesine neden olur. Tarım ilaçları, fosfor ve potasyumu yüksek dozda içeren gübreler, yüksek enerjili ve işlenmiş gıdalar ile beslenme, sigara, kronik stres, D vitamini eksikliği, alkol tüketimi, antiasit, idrar atımını düzenleyen ilaçlar, antibiyotik kullanımı günümüz toplumlarının önerilerin çok altında magnezyum alımına neden olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bile vücut için gerekenin ancak yüzde 60-80’inin alınabildiği bildirilmektedir. Halkımızın önemli bir kısmı magnezyum kaynakları olan yeşil yapraklı sebzeleri, sert kabuklu meyveleri ve kuru baklagilleri yetersiz tüketmektedir. En önemli sorun da magnezyumun iyi kaynağı olan tahılları saflaştırarak tüketmektir. Bu nedenle sağlığın korunması için bireylerin beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, beyaz pirinç yerine bulguru tercih etmeleri, kuru baklagillere daha çok önem vermeleri, sofrada yeşillikleri eksik etmemeleri yararlıdır” şeklinde konuştu.

    Magnezyumun nasıl alınması gerektiğine de açıklık getiren Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, şu uyarılarda bulundu:

    “Magnezyum aç ya da tok karnına alınabilir ama en iyisi öğün aralarında almaktır. Çünkü emilmesi için mide asitleri gereklidir. Bir ana öğün sonrası mide asitleri mineral emilimi için duygun değildir. Magnezyum bir alkalindir ve antiasit olarak çalışabilir. Sindirim için gerekli mide asitlerini yalnızlaştırabilir ve dolayısıyla hemen yemek öncesi alınması doğru değildir. Yemekten 2 saat sonra magnezyum emilimi için en uygun zamandır. Alınan magnezyum formuna bağlı olarak sabah veya akşam saatlerinde alınması önerilebilir. Magnezyum glisinat ve N-asetiltaurinatın akşam alınması, malat veya strat içeren formlarınsa sabah saatlerinde alınması tavsiye edilir. Magnezyum mide boşken alınmalıdır. Asidite magnezyum emilimi için önemlidir. Magnezyum aldıktan sonra da 1 saat yemek yememek gerekir. Kombine magnezyum formları uykunuzu etkilemiyorsa akşam alınabilir. Ancak uykunuzu bölüyorsa, uyumanızı engelliyorsa gündüz almanız önerilir.”

  • Ahmet Ayık: “Güreş Bi̇r Bütündür; Güreşi̇n Yağlısı, Karakucağı Olmaz”

    Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu ve UWW eski Asbaşkanı Ahmet Ayık, güreşin bir bütün olduğunu belirterek, “Güreşin yağlısı, karakucağı olmaz” dedi.

    Hitit Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi tarafından “Olimpik Güreşin Geleceği” konulu panel düzenlendi. Meslek Yüksekokulları Kampüsü Ethem Erkoç Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panelde olimpik güreşin geleceği masaya yatırıldı.

    Panelde bir açılış konuşması yapan UWW eski Asbaşkanı Ahmet Ayık, Çorum’un güreşin İç Anadolu’daki yataklarından hatta başkenti olduğunu belirterek, “Güreş, İç Anadolu’da birinci spor hatta futbolla eşdeğerdir. Dünya’da en çok reytingi olan spor olmasına rağmen güreş bazı yerlerde futbolun önüne geçiyor. Türkiye’de 5 farklı dalda güreş var. Dünya’da her ülkenin kendine ait geleneksel güreşleri var” dedi.

    2013 yılında güreşin olimpiyatlardan çıkarılması için teklif verildiğini hatırlatan Ayık, “Akıllının birisi kuyuya bir taş attı. Burada birey olarak kesinlikle kimseyi hedef almıyorum. 2013 yılında İcra Kurulunda güreşin kaldırılması için teklif verildi. Bu teklif yönetim kuruluna geldi yapılan oylamada reddedildi. Orada oylamayı kazandık. 2024 yılında oylama yok. 2028 yılında ne olur belli değil. Şimdilik ses yok. İnşallah böyle bir oylama olmaz. 1898 yılında Yunanistan’da yapılan ilk olimpiyatlarda ana dal olarak atletizm ve güreş vardı. Yıl 2023. Güreşlerden ne istiyorlar bilmiyorum. Detaylarına girmek istemiyorum. Sık sık güreşte bir zamanlar kuralların değişmesi, güreşi seyredilemez seyirci anlayamaz hale geldi. 1.5 dakika grekoromen, 2 dakika serbest böyle bir şey olur mu? Güreşi oyuncağa çevirdiler. 2 dakika güreş mi olur. 3 dakikaya çıkarana kadar akla karayı seçtik. 102 yıl sonra FILA’nın adı değişti. Amblemi değişti. İnşallah ata sporumuz güreş istenilen özlenen seviyede yerini alacaktır” diye konuştu.

    Güreşin bir bütün olduğunu vurgulayan Ayık, “Üzülüyorum bazen. Türkiye’de karakucak diye ve yağlı güreş diye bölünerek ayrı federasyonlar kuruldu. Karşı değilim. İkinci federasyon başkanlığımda birleştirdim. Güreş bir bütündür. Güreşin yağlısı, karakucakı olmaz. Ben bütün dallarda güreş yaptım. Bu işin yağlısı, karakucağı, minderi olmaz. Ben güreşi bütün olarak görüyorum. Öyle olması lazım. Böldüler canları sağolsun. Böyle daha mı iyi? Daha mı hayırlı? Bilemiyoruz. Zaman bize gösterecek. Yarında çok hatırlı birisi çıkacak diyecek ki “Karakucağı bana verin. Grekoromen Federasyonu ben olayım. Yağlı güreşler Ali, Veli olsun” diye bölecekler. Komünizmde olduğu gibi böl, parçala, yut. İnşallah bunlar olmaz. Olabilirde. O nedenle ata sporumuza sahip çıkalım. 65 yıldır güreşle yatan, güreşle kalkan birisiyim. Bu spora ömrümü verdim. Helali hoş olsun”şeklinde konuştu.

    Yapılan yönetmeliklerin güreşe nefes aldırdığını açıklayan Ayık, “Türk güreşi biraz sahipsiz kaldı. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal zamanında biraz sahiplenildi. Ödül yönetmeliği çıktı. Türkiye bugün biraz güreş varsa ödül yönetmeliği ve verdiği sosyal güvence sayesinde. İkinci federasyon başkanlığım döneminde Spor Müşavirliği yasası ve ödül yönetmeliği güreşe biraz nefes aldırdı” ifadelerini kullandı.

    Panele Belediye Başkanı Prof. Dr. Halil İbrahim Aşgın, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, Prof. Dr. Gazanfer Doğu, Avrupa ve Dünya şampiyonu Nazmi Avluca, Dünta şampiyonları Ercan Yıldız ve Doç. Dr. Mehmet Özal, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kutlu katıldı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar, Bu Yalancıdan Bi̇r Şey Olmaz”

    Samsun’da vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 yılda yapılan hizmetlerden bahsederek, “Bay Bay Kemal’le bunlar olmaz. Yalancının mumu biliyorsunuz yatsıya kadar yanar. Bu yalancıdan bir şey olmaz” dedi.

    Bu gününü Karadeniz illerindeki mitinglere ayıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Giresun ve Ordu mitinglerinin ardından Samsun’da vatandaşlara hitap etti. 14 Mayıs seçimlerinin önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet İttifakı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na da eleştiriler yöneltti. Samsun’da coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Erdoğan, 14 Mayıs’ta yapılan seçimleri kazanarak, Türkiye Yüzyılı’nın yükselmeye devam edeceğini belirtti.

    “Bay bay Kemal’le bunlar olmaz. Yalancının mumu biliyorsunuz yatsıya kadar yanar. Bu yalancıdan bir şey olmaz”

    Yapılan teknoloji hamlelerini meydanda izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Mayıs’ta ülkemizin şahlanış dönemini yine beraber başlatacağız. 14 Mayıs’ta ‘yeter söz de karar da gelecek de milletindir’ diyerek 21 yıllık kalkınma ve demokrasi hamlemizi zirveye taşıyacağız. 14 Mayıs ikinci milli irade bayramımız şimdiden hayırlı olsun. Kardeşlerim bunlar karşılaştığımız onca engele, saldırıya, sabotaja rağmen yirmi bir yılda başardıklarımızdır. Şimdi bu CHP’ye, bu İP’e bunlara 14 Mayıs’ta gereken dersi veriyor muyuz? Onun için dostlarımıza, ahbaplarımıza ne yapacağız, ulaşacağız. Unutmayın, kale içeriden fethedilir. Onun için hanım kardeşlerimin işi çok önemli. Beyler, gençler, sizler de bütün arkadaşlarınıza, dostlarınıza ulaşacaksınız ve diyeceksiniz ki ‘bizim bu ülkeye kazandıracak daha çok eserimiz var’. Bay Bay Kemal’le bunlar olmaz. Yalancının mumu biliyorsunuz yatsıya kadar yanar. Bu yalancıdan bir şey olmaz. Bunların hayatında ülkemize kazandırdıkları bir şey yok. Milletimize özellikle bizler yaşatacak, daha çok zaferin peşindeyiz. Her alanda kıracak, daha çok rekorumuz var. Gidecek daha çok yolumuz var. Bu uğurda hedeflerimizi belirledik. Vizyonumuzu çizdik. Bizi menzile ulaştıracak yol haritamızı oluşturduk. İşte şu yol haritası önümde. Görüyorsunuz bu kitabı. Bu bizim yol haritamız. Her şey burada ve diğerlerinin böyle bir yol haritası yok. Cumhuriyetimizin yüzüncü asrını dünyada milletimizin asrı yapmak için planımız, programımız, her şeyimiz hazır” diye konuştu.

    “Bay Bay Kemal kimlerle yürüyor? Teröristlerle yürüyor, talimatı Kandil’den alıyor”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomide milli geliri 238 milyar dolardan, 1 trilyon dolar sınırına sizlerin de gayretiyle getirdik. Asgari ücreti 126 dolar seviyesinden, 440 dolara sizlerin desteğiyle biz yükselttik. İhracatımızı 255 milyara beraber ulaştırdık. Savunma sanayimizin yüzde 80 dışa bağımlılığını yüzde 20’ye beraber düşürdük. İnşallah Türkiye’yi 14 Mayıs’ta çok daha ileriye taşıyacağız. Son 21 yılda nasıl yaptıysak, yine öyle başaracağız. Engellere takılmayacağız, terör örgütlerine boyun eğmeyeceğiz, diklenmeden dik duracağız. Bay Bay Kemal kimlerle yürüyor? Teröristlerle yürüyor, talimatı Kandil’den alıyor. Kandil’dekinin dini var mı? Ezanı var mı? Kitabı var mı? Kürt kardeşlerimi tenzih ederim. Bunlar Diyarbakır annelerinin yavrularını dağa kaçıranlar değil mi? Ne yazık ki Bay Bay bunlarla el ele omuz omuza yürüyor. Selo Diyarbakır’da 51 kardeşimizin ölümüne neden oldu. Bay Bay Kemal ’Selo’nun suçu yok ki’ diyor. Hale bak yahu! 14 Mayıs bunun için çok önemli. Evlat katili Öcalan’ı da çıkaracakmış. Cumhur İttifakı’nın iş başında olması çok önemli. Bunlara kalsa ülkemizin altını üstüne getirecekler. Samsun 9’da 9 yapıyor mu? Samsun yapıyoruz derse yapar, çünkü burası İstiklal mücadelesinin ilk adım yeri. Aramıza fitne sokmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. İktidara gelmenin yolunu FETÖ’cülerle, bölücülerle iş birliğinde arayanları hep birlikte sandığı gömeceğiz. LGBT AK Parti’ye giremez, MHP’ye giremez. CHP LGBT’ci mi? İYİ Parti LGBT’ci mi?” şeklinde konuştu.

  • Hüseyi̇n Eroğlu: “Altınordu Kalbi̇mde Ama Profesyonel Hayatta Duygusallık Olmaz”

    SAMSUN (İHA) – Hafta sonu oynayacakları Altınordu mücadelesi öncesi Samsunspor Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu, “Altınordu’nun bende özel bir yeri var ama profesyonel hayatta duygusallığa yer yok. Oradaki hoca ve futbolcu arkadaşlar bizim kurduğumuz sistemin devamı. Onlar da maça iyi hazırlanacaklar. Maçlar kolay geçmeyecek” dedi.

    Samsunspor, Spor Toto 1. Lig’in 9. haftasında deplasmanda Altınordu ile karşılaşacak. 10 yıl aralıksız Altınordu’yu çalıştıran Samsunspor Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu, bu kez İzmir temsilcisine rakip olacak. Zorlu maç öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Eroğlu, İzmir’e 3 puan almak için gideceklerini ifade etti.

    “Profesyonel hayatta duygusallık olmaz”

    Altınordu’nun kalbinde özel bir yeri olduğuna değinen Hüseyin Eroğlu, “Altınordu’nun bende özel bir yeri var ama profesyonel hayatta duygusallığa yer yok. Oradaki hoca ve futbolcu arkadaşlar bizim kurduğumuz sistemin devamı. Onlar da maça iyi hazırlanacaklar. Maçlar kolay geçmeyecek. Profesyonel hayatta duygusallık olmaz. Biz de tüm konsantrasyonumuzu kazanma anlamında yapıyoruz. 2 maçtır güzel bir istatistik yakaladık. Bunu devam ettirmek istiyoruz. Yolumuz daha çok uzun. Bunun bir adımı da Altınordu maçı. İyi hazırlandık. Önemli olan istediklerimizi sahaya yansıtmak. Oyuncularım her dediğimi yapmaya çalışıyor. Başarı da böyle gelecek. Her şeyimizi kazanmak adına planladık. Geçen hafta kazandılar ama inşallah bu hafta gülen taraf biz oluruz” ifadelerini kullandı.

    “3 puanla dönmek istiyoruz”

    Gençlerbirliği galibiyetinin ardından Altınordu karşılaşmasından da 3 puanla ayrılmak istediklerinin altını çizen Eroğlu, “İlk geldiğim Bandırmaspor maçını kazanarak, kazanma alışkanlığını devam ettirmek istiyordum. O olmadı, iç sahada kazandığımız maçın ardından galibiyetle devam etmemiz gerekiyor. Tüm plan o yönde. 3 puanla dönmek istiyoruz. Sakatlardan Mücahit Albayrak ve Yusuf Abdioğlu’nun takıma dönmesi biraz süreç alacak. Diğer oyuncular takıma yavaş yavaş katılıyor. Takıma katılan sakat oyuncuların alışması gereken bir seviye de oluyor. Onu da yapmaya çalışacağız. Samsunspor’da her zaman maçı alacak oyuncular çıkar. Her oyuncuma güveniyorum. Kime görev verdiysem sistemin bir parçası olacaklardır. Onlar da görevini yapacaklar. Güçlü bir takımsak oynayan oyuncular, oynamayan oyuncuların yerini dolduracaktır” diye konuştu.

  • Başkan Vi̇di̇nli̇oğlu: “Şehri̇n 50 Yıllık Problemi̇ni̇ 3 Yılda Çözme Gi̇bi̇ Bi̇r İhti̇mali̇mi̇z Olmaz”

    Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, il merkezinde yaşanan sel ile ilgili yaptığı açıklamada, “Şehrin 50 yıllık problemini 3 yılda çözme gibi bir ihtimalimiz olmaz. Şehrin 50 bin nüfus kapasiteli altyapısıyla şu anda 125 bin nüfusa hitap ediyoruz” dedi.

    Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, Eylül ayı meclis toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. 3 Eylül Cumartesi günü yaşanan sel ile ilgili konuşan Başkan Vidinlioğlu, “İş yerlerinin, evlerin su basmasının nedeni dere yatağındaki suyun yükselmesi. Buna yapacağınız hiçbir şey yok. Ciddi bir kot farkı var bazı yerlerde. Dere yatağına gelen suyu pompalıyor fakat geri gelen suya hiçbir şey yapamıyoruz. Hem Nasrullah’ta hem Aşirefendi Hanı’nda hem de çoğu yerde bu oldu. Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim; altyapıda yaklaşık 70 milyon liraya yakın para harcadığımız Tosya Yolu’nda çok büyük bir sıkıntı yaşamadık. Çünkü orada çok ciddi bir çalışma yapmıştık. Şehrin her yerinde bu uygulamayı yapmaya çalışıyoruz. Bakan Bey ile yeniden görüşeceğim. Altyapı ve içme suyu ile ilgili projemiz bekliyor. Korona virüs nedeniyle Avrupa Birliği fonları bir bekleme ve askıya alma söz konusu. İnşallah onu da çözmüş oluruz. Nasıl ki Atık Su Arıtma Tesisini tamamladık, hemen hemen aynı maliyette olan içme suyu ve alt yapı ile ilgili çalışmamızı da tamamlayacağız. Ilgaz İsale Hattında meydana gelen zararda yaklaşık 11 kilometrenin maliyeti 45 milyon TL’dir. Şehirde 380 kilometre ağ var. 380 kilometre ağın 11 kilometresi 45 milyon lira ise hesabı yapılabilir. Bunun altından Belediye imkanlarıyla kalkmak çok mümkün değil. Ya Avrupa Birliği desteği ya da ciddi bir hükümet desteğiyle bu yapılabilir. Bunu da zamana yaymamız gerekir. Bazen sözlerim oraya buraya çekiliyor, yapmakla mükellefsin deniliyor. Şehrin 50 yıllık problemini 3 yılda çözme gibi bir ihtimalimiz olmaz. En son rahmetli Mustafa Kazım zamanında olan alt yapıyla devam ediyoruz. Dolayısıyla şehrin 50 bin nüfusu olan altyapısıyla şu anda 125 bin nüfusa hitap ediyoruz. Borularımız ince kalıyor. Suyu biraz basınçlı verseniz patlatıyorsunuz. Az basınçla verirseniz yukarıya çıkmıyor. Elbette çözme yolunda bir irade göstereceğiz ama bu dünden bugüne hemen çözülecek bir problem değil. Herkesten anlayış bekliyoruz. O gece biz sabaha kadar ekibin başındaydık ve aldığımız tüm ihbarları değerlendirdik. O kadar şiddetli bir yağmura rağmen evinde su olan kimse yoktu. Kocaeli’nden bir kombine araç geldi, 10 gün burada olacak. Belediye çalışanlarımızın gözlerinden öpüyorum her birinin emeğine sağlık” dedi.

    “Uygun maliyetlerle yapabilirsek, tamamen elektrikli arabalara dönebiliriz”

    Kastamonu Minibüsçüler Kooperatifi Özel Halk Otobüsü İşletmesinin yolcu ücret tarifesinde zam talebi Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından uygun bulunarak oy çokluğuyla kabul edildi. Yeni tarifeye göre şehir içi öğrenci yolcu tarifesi 4,50 TL’den 5,50 TL’ye, şehir içi tam ücret tarifesi 6 TL’den 7,50 TL’ye yükseltildi. Zamlı tarife 15 Eylül’den itibaren geçerli olacak.

    Özel halk otobüslerine yapılan zam sonrası açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, “Türkiye’nin en yaşlı nüfusu bu bölgede: Sinop, Çankırı ve Kastamonu. Alana baktığımızda Kastamonu’daki alan çok büyük. Tabi buradaki en büyük sıkıntı da 65 yaş üstü ve engelli yolcumuzun çok fazla olması. Asıl ana problem buradan kaynaklanıyor. İnşallah bu konuda ben de görüştüğümüzde söyleyeceğim. Her ile aynı şekilde 65 yaş için yardımın ayrı olması, desteğin ayrı olması çok hakkaniyetli değil. Dolayısıyla Kastamonu gibi yaşlı nüfusu fazla olan bir ile yapılan yardım bin 200 lira. Genç nüfusun fazla olduğu ile de yapılan yardım aynı. Dolayısıyla burada çok yoğun şekilde 65 yaş üstü ve engelli vatandaşlarımızın kullandığı hat var. Bu da ciddi bir maliyeti beraberinde getiriyor. İşin doğrusu asla böyle bir şey yapmak ist emezdim. En son zammı, mazot 21 lirayken yapmıştık. Şu anda 28-29 lira bandında. Yani yüzde 40 zamlandı. Biz yüzde 25 zam verdik çünkü çarklarını döndüremiyorlar. Vatandaşı daha çok düşündüğüm için bu seviyede tuttum. Yapacak bir şey yok. Her şeyin kat kat arttığı bir dönemde 2 defa yüzde 25 zam yapmış olduk. Alternatifimiz kalmadı. Ayrıca Belediye olarak hat ücretini de almıyoruz, Kastamonu Belediyesi de kendinden veriyor. Keşke imkan olsa da daha fazla verebilsek. Başka illerde bunun örnekleri var. Çankırı Belediyesi bu işi kendi bünyesine almış. Fakat Çankırı’da 30 minibüsle bu işi çözebiliyorsunuz. Onunla ilgili bir çalışma yapmak lazım. İnşallah önümüzdeki günlerde bir görüşme gerçekleştireceğim. Otobüsçülerimizle de bir görüşme gerçekleştireceğim. İnşallah uygun maliyetlerle yapabilirsek, tamamen elektrikli arabalara dönebiliriz. Bunları masaya yatırmamız lazım. Durakların uzaklığı yakınlığıyla ilgili konu mantıklı. Bununla ilgili belediyeyi de bilgilendirmiştik aslında. Baştan beri söylediğim şey durak mesafelerimiz çok yakın. Sadece bir yerde oynama yaptık şu ana kadar. Sinanbey’in oradaki durağı aldım spor salonunun olduğu yere aldım. Kıyamet koptu. Böyle bir problemle karşı karşıyayız. Bunu çözme yönünde ayrı bir irade göstermek durumundayım. Bunu da inşallah en kısa zamanda çözeceğiz” diye konuştu.

    “Akaryakıt fiyatları gerilerse biz de tarifeyi yeniden güncelleriz”

    Akaryakıt fiyatlarının gerilemesi durumunda tarifede yeniden güncellemeye gidebileceklerini belirten Başkan Vidinlioğlu, “Aslında bu rakamlar her şeyin çok çok arttığı dönemde o kadar da büyük rakamlar değil. Elbette ben de öğrenciyken biliyorum. Cebimde para olmadığı için çok yürümüşlüğüm vardır. Aradan bunca zaman geçmişken öğrencilerin çok daha iyi şartlarda eğitim öğretime devam etmesini ben de arzu ederim. Ama onların ki de biraz daha sınırlı oldu. İnşallah önümüzdeki süreçte bunu da gündeme getiririz. Ama ciddi maliyeti olan bir durum. Esnafımız da zor durumda. 7 liradan 28-29 liraya çıkmış bir mazot fiyatı var. 4 kat artmış. Biz iki defa yüzde 25 zam verdik. Bunların içinde lastik ekipman hiçbirisi olmadığı halde şoför çalıştırmayanlarda bile her ay asgari ücrete yakın zararla kapatıyorlar. Şu verilenlerle bile ucu ucuna denk gelecek. Özellikle enerji fiyatlarındaki artış görece bir artış. Bütün dünyayı etkileyen bir artış . Fiyatlar geri gelirse biz de fiyatları geri çekeriz. Onda kimsenin tereddütü olmasın” şeklinde konuştu.

    Kamu kurum ve kuruluşlarına yaptıkları taleplerin karşılanmasında güçlük çektiklerini ifade eden Vidinlioğlu, “Kamu kurum ve kuruluşlarından belediyenin talepleri olduğunda ciddi yokuşlar var. Son kez tekrar etmek istiyorum. Bu yokuş yapmalar, frene basmalar belediye nezdinde devam ederse aynı şekilde karşılık veririz bilginiz olsun. Çünkü bizim hiç kimseden gayrı resmi bir talebimiz olmaz ama belediyenin mutlaka herkese kolaylaştırıcı yaklaştığı bir dönemde eğer belediyenin taleplerine zorlaştırmaya ve işini yokuşa sürmeye kalkışan herhangi bir kurum olursa biz de aynısını onlara uygularız. Bilinmesini isterim” ifadelerini kullandı.

  • Başkan Öztürk: “Basın Özgürlüğü Demokrasi̇ni̇n Olmazsa Olmaz Şartlarından Bi̇ri̇di̇r”

    Basın mensuplarıyla bir araya gelen Taşova Belediye Başkanı Bayram Öztürk, “Basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz şartlarından biridir” dedi.

    Başkan Bayram Öztürk, “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı” nedeniyle Taşova’da görev yapan basın mensuplarıyla Çam Vadi Sosyal Tesisleri’nde bir araya geldi. Başkan Öztürk yaptığı konuşmada, “Ülkemizde 24 Temmuz 1908 tarihinde Türk Basınında sansürün kaldırılması dolayısıyla, her yıl 24 Temmuz günü ’Gazeteciler ve Basın Bayramı’ olarak kutlanmaktadır. Basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz şartlarından biridir. Kamuoyunu bilgilendirme amacıyla mesai gözetmeksizin üstün gayret ve özveriyle çalışan tüm basın mensuplarımızın 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutlarım. Şehrimizin gelişimine ve tanıtımına katkı sağlayan gazeteci arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Programa Belediye Meclis Üyesi Muzaffer Bektaş ve Adem Kara ile Kültür Sosyal İşler Müdürü Ömer Sayar da katıldı.

  • Tahli̇ye Olur Olmaz Geni̇tal Bölgesi̇ne Sakladığı 50 Bi̇n Tl Değeri̇ndeki̇ Uyuşturucuyla Yakalandı

    Kastamonu’da uyuşturucu operasyonunda tutuklanan ve bir süre sonra tahliye edilen kadın, genital bölgesinde sakladığı yaklaşık 50 bin TL değerindeki 100 gram metamfetamin ile yakalandı.

    Edinilen bilgiye göre, Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince uyuşturucu madde kullanan ve satan şahıslara yönelik çalışmalar çerçevesinde 12 Mart’ta gerçekleştirilen Bataklık-1 operasyonunda gözaltına alınıp tutuklanan 52 şüpheli şahıstan biri olan B.C.T. isimle kadın, cezaevinden tahliye olduktan birkaç gün sonra genital bölgesinde piyasa değeri yaklaşık 50 bin TL olan 100 gram metamfetamin maddesi ile birlikte yakalandı. B.C.T. isimli kadın ile birlikte yakalanan K.K. isimli erkek şahsın üzerinde ve ikametinde yapılan aramalarda da çeşitli miktarlarda esrar, kenevir bitkisi, reçeteye tabi hap, 2 adet av tüfeği, 16 adet av tüfeği fişeği, uyuşturucu madde öğütmede kullanılan değirmen ve uyuşturucu madde içiminde kullanılan cam düzenekler ele geçirildi.

    Olayla ilgili B.C.T. ve K.K. gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şahıslar tutuklandı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.