FETÖ’nün siyasi ayağı hipotezi…
Pazartesi günkü yazımda, yurtdışına kaçmış 4 FETÖ’cüden bahsetmiştim. Bunlar, herkesin bildiği gibi Can Dündar, Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan ve Emre’ydi.
Böyle bir tevafuk, böyle bir rastlantıyı beklemiyordum, doğrusu. Yazının yayımlandıktan ertesi gün, CHP Gurup toplantısında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’da yukardaki FETÖ’cülerin son videolarında yaptığı konuşmanın bir benzeri, ne benzerisi tıpkının aynısı bir konuşma yaptı.
Şaşırdım, böylesi bir konuşma beklemiyordum. Mesela, Emre Uslu’nun son videolarından birisinin konuşma başlığı, “FETÖ’nün siyasi ayağı” idi. Buyur buradan yak dedirtircesine, aynı minval üzerine bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, FETÖ’cü elemanlarla aynı paralelde ve hizada durarak, onların kurduğu cümleleri sarf etmesi sizce normal mi?
Bu konuda, gazeteci yazar Süleyman Özışık ile Nedim Şener birer yazı kaleme aldı. Özışık, daha önce yazdığı bir yazıya atıflarda bulunarak, yeni bir darbe girişimi ihtimalinin olacağına ilişkin endişelerini ve belirtileri anlattı. Gazeteci yazar Nedim Şener ise, Kılıçdaroğlu’nun “FETÖ’nün siyasi ayağı” ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef gösteren konuşmasını analiz etti. Bakın Nedim Şener ne diyor:
“CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, dünkü grup toplantısında FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili bir tanım yaptı. FETÖ’nün siyasi ayağı için “Devletin en mahrem birimlerine FETÖ’nün elemanlarını yerleştirenlere, FETÖ’nün siyasi ayağı diyoruz” dedi. Tanımı böyle daraltırsanız, Kılıçdaroğlu’nun hesabına göre 2002-2013 arası Erdoğan, öncesi için Ecevit, ondan önce Çiller, ondan önce Demirel, daha öncesi için de Özal isimlerini sıralamak mümkün. Peki bu isimler FETÖ’cü mü, FETÖ’nün siyasi ayağı mı, gerçek böyle mi?
Kılıçdaroğlu tanımı yaparken, “FETÖ’nün önünü açan siyasi otorite FETÖ’nün siyasi ayağıdır. Devleti FETÖ’ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi. Şu bir gerçek ki, 17-25 Aralık 2013 operasyonlarından sonra FETÖ ile en etkili mücadele eden kişi de Erdoğan’dır. 15 Temmuz darbe girişiminin hedefi de Erdoğan’dır. Madem FETÖ’nün siyasi ayağı Erdoğan, FETÖ neden onu hedef aldı? Bu soru elbette 2002-2013 arası AKP ile FETÖ’nün işbirliği yaptığı gerçeğini ortadan kaldırmaz. Ama FETÖ’nün siyasi ayağı ise FETÖ’nün Erdoğan’ı neden hedef aldığına da gerçekçi cevap bulmak gerekir.”
Gerçekçi cevap, Emre Uslu, Ekrem Dumanlı ve Adem Yavuz Arslan’ın belirlediği yeni algı rotasındadır. Emre Uslu, “15 Temmuz alçak darbesini yapanlar” diyor. Konuşmasının sonuna doğru’da, Fetullah Gülen ve örgütünün bu darbeyle alakası olmadığını ekliyor. Yani, Kılıçdaroğlu oğlu gibi sonucu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlıyor. Bu andıç ve yeni algı operasyonu elbette bir amaca matuftur. Oysa, kriminal vakalardaki en önemli kural, mevtanın ölümü/öldürülmesi en çok kime yarar? Bütün cinayet polis şefleri önce bu soruyu sorar, bu sorunun cevabını bulmak üzere de, kapsamlı bir portföy oluşturur. Cinayet izinin sürülmesi, bu soruyla başlar.
Bizde soralım… 15 Temmuz darbesini Cumhurbaşkanı Erdoğan niye yapsın? Partisi iktidarda, kendisi Türkiye’nin en üst makamında… Bir darbe senaryosuyla, neden hem kendi makamını hem de partisinin iktidarını riske soksun? Zaten ülkeyi hükümet ediyor. Bir siyasetçinin, eni-sonu bilinmeyen bir risk alarak maceraya girmesi akıl işi değildir.
Ama iktidar olmak isteyen, Türkiye üzerinde çeşitli emelleri olan, emperyal güçlerle irtibatı ve işbirliği tescilli örgütler; FETÖ ve PKK başta olmak üzere, içeriden de siyasi güç devşirerek böyle bi r kalkışmaya yeltenebilirler. Bu onlar için risk olmaz. Çünkü, her geçen gün yok olma telaşıyla, böyle bir riski rahatlıkla alabilirler. FETÖ’nün siyasi ayağını öğrenmek istiyorsak, bu şahısları iyi takip edelim…
