Bir Selçuklu eseri olan Hıdırlık Köprüsü, Altyapı Bakanı Kamiloğlu’nun Tokat’ı ziyareti esnasında, Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’nun sunumu ve talebiyle restorasyonuna karar verildi. Bu coğrafyanın, eğer beylikleri de sayacak olursak, 14 site devlet ve Danişmend, Selçuklu, Osmanlı eserlerine ev sahiplik yaptığını biliyoruz.
Sorun şu ki, nerdeyse Selçuklu Devletiyle yaşıt Hıdırlık Köprüsü yakın tarihimizde gerekli ihtimamı görmemiştir. Hangi akla hizmet ise, bundan 20 yıl önce köprünün zeminine asfalt dökülmüş, yani otantik tarihi taş yapısının üstü örtülmüştür. Yetmemiş, bir de gençlerin aşk mesajlarının yer aldığı, boyalarla üzerine harfler yazılmış, kalpler çizilmiş.
Bu hoyratça tavır salt Hıdırlık Köprüsüne reva görülmemiş, şehrimizde ne kadar tarihi dokumuz olan eserler varsa, hemen hepsine aynı görgüsüzlük yapılmış. Uygar olmaktan, medeni olmaktan söz ederken, medeniyetimize dair bu acımasız deforme işleri yapmaktan hiç geri durmamışız.
Her fırsatta örnek gösterilen Avrupa, insani yaklaşımlarından dolayı medeni kavramını hak etmiyor ama, tarihi yapılarına ilişkin hassasiyet ve özenleri örneklik teşkil ediyor.
Başkan Eyüp Eroğlu’nun tarihi dokumuza ilişkin ve Tokat’ın kültürel izlerini yaşatma çabası, Tokat Konak ve evleri, özellikle Sulusokak ve Bey Sokağındaki bu tarihi mirasımızı hayatımızın merkezinde tutabilmek için sağlıklaştırma ve restorasyon çalışmaları sürüyor. Çünkü medeniyetler, dünden devir aldığımız tarihi miraslarla yeni ufuklar açabilir.
Hıdırlık Köprüsünü bugüne kadar yok saydık. İlk küçük çapta restorasyon ve yerlerde sürünen kitabesinin yeniden olması gereken yerine konulması, belediyenin kendi imkanlarıyla yapan yine Başkan Eroğlu’dur.
Yaptığı sosyal çalışmalarla garip gurabanın duasını alan Eroğlu, elbette bu coğrafyada medeniyetler kurup eserler bırakan ecdadımızın da takdirine mazhar olacaktır. Dünde yapılanlara bir parantez açmak istemiyorum ama, çok merak ediyorum. Hıdırlık Köprüsünün zeminine asfalt dökmek, hangi mühendislik projesi ve başarısıdır.
Demem o ki, tarihi yapı ve dokumuza ilişkin öyle hoyratlık ve körlük olmuş ki, Sulusokaktaki o muhteşem hanlar yıllarca ahır ve samanlık olarak kullanılırken, bu şehri yöneten erk her nedense bunlara dönüp bakmamış bile.
Siyasette bu değil, bürokratta bu değil. Tarihimize, bu coğrafya da muhteşem eserler bırakan ecdadımıza karşı körlük, aslında eğitim ve öğretilerde ki ön yargının eseridir. Allah’tan, bizden sonra gelen kuşaklar, hem tarih ve ecdadımızla barıştırıldı, hem de ortak değerlerimiz konusunda buluşmamız sağlandı.
Hıdırlık Köprüsü, bu şehrin arması, tarihi logosu ve Tokat’ın medeniyet hikayesinin bir parçasıdır. Böylesine hayırlı bir girişime öncülük ettiği için Başkan Eyüp Eroğlu’na teşekkür ediyorum…
