Birkan Demirci

Gülmenin Unutulduğu Bir Toplum…

Günümüzde insanlarımız, adeta bir gülme yasağı altında yaşar gibi hissediyorlar. Bahşedilen en güzel özelliklerden biri olan gülmeyi, ayıp sayar olduk. Oysaki gülmek, insanı canlı tutan bir enerji kaynağıdır. Ancak, toplum olarak maalesef gülmeyi unutmuş, yerine endişeleri ve dertleri koymuş durumdayız.

Her an, her durumda karşımıza çıkan sorunları büyütüp, kendimize dert edinmek yerine, gülmeyi ve pozitif enerjiyi hayatımıza yeniden dahil etmeliyiz. Gülmek, sadece bir ifade değil, aynı zamanda içsel bir iyileşme sürecidir. Ancak, bu güzel özelliği ayıplar olduk, sanki yaşamak bir ciddiyet meselesiymiş gibi hissediyoruz.

Toplum olarak, hatalarımızı görmekte zorlanıyoruz. Herhangi bir sorun karşısında, hatayı sadece başkalarında aramak alışkanlık haline geldi. Oysa ki, içsel bir muhasebe yaparak hatalarımızı görmek ve üzerine düşünmek, gerçek bir gelişim adımıdır. Ancak maalesef, bütün sorunların sebebini dışarıda arayan bir toplum olduk.

Belki de, kendimize daha fazla zaman ayırmalı ve içsel bir yolculuğa çıkmalıyız. Her ne kadar çevresel etkenler yaşamımızı etkileseler de, içsel huzurumuz ve mutluluğumuzun anahtarı yine kendi içimizdedir. Gülmeyi hatırlayarak, yaşamı daha hafif bir hale getirebilir ve çevremizdekilere de olumlu bir enerji yayabiliriz.

Unutmayalım ki, hayat zaten yeterince ciddi. Arada bir durup, gülmek için zaman ayırmak, içsel bir dinginlik ve huzur sağlayacaktır. Gülmeyi unutmamalı, yaşamın getirdiği zorluklara rağmen içimizdeki neşeyi canlı tutmalıyız.

Benzer Haberler

Başa dön tuşu