Cemal İncesoyluerKöşe YazılarıTokat

HUKUK, HERKESE LAZIMSA…

Türkiye Cumhuriyeti, demokratik hukuk devleti değil mi? Öyleyse, her dönemde, her iktidarda, her partinin hükümetinde “hukuk özneli” bu tartışma niye? Cumartesi günü Tokat Baro Başkanlığının geleneksel hale getirdiği ve 5. gerçekleştirilen “Tokatlı Hukukçular Buluşması” yapıldı. Tokat eski Baro Başkanı Av. Faruk Bostancının başlattığı ve yeni Baro Başkanı Av. Melih Yardımcının sürdürdüğü bu gelenek, bu sefer daha da anlamlıydı.

İlgi bakımından, kapsam ve içerik açısından önemli bir etkinliğe imza atıldı. Adalet Bakan Yardımcısı ve Türkiye Barolar Birliği Genel Başkanı Av. Metin Feyzioğlu’nun da katılımının sağlandığı bu buluşma, Tokat’a çok önemli katma değer sağladı. Tokat Baro Başkanı Melih Yardımcı ve yönetim kurulunu tebrik ederim. Çünkü, Tokat’ı görünür kılmanın yolu, Tokat’ın en başta kongre merkezi olmasından geçer. Bu konuda yeterli bir alt yapımız olmasa da, olmayacak anlamına gelmez.

Program, 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayında panel düzenlendi. Daha sonra bir otelde devam eden programa Adalet Bakan Yardımcısı Uğurhan Kuş, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Tokat Valisi Ozan Balcı, AK Parti Grup Başkanvekili ve Tokat Milletvekili Özlem Zengin, AK Parti Tokat Milletvekili Mustafa Arslan, Milliyetçi Harekat Partisi Tokat Milletvekili Yücel Bulut, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu ve hukukçular katıldı.

Bu akil buluşmada bir konuşma yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, ideolojileri bir kenara bıraktıklarında güzel işler başardıklarını belirtti ve şunları dile getirdi:

“İdeolojik bakışı bir kenara bırakıp, Türkiye için bir araya geldiğimizde güzel işler yapıyoruz. Bunu ben hep birlikte ispatladığımızı düşünüyorum. Bu güzel işler başında da şu anda meclisimiz açıldığında ilk gündem maddesi olacak olan ‘Yargı reformu stratejik belgesinin’ ilk paketi var. Bu paket mucize değil, eksiksiz değil. Ama gerçekten önemli bir adım. En az içeriği kadar önemli olan kısım şu, hazırlanırken ilk kez bir Adalet Bakanı ilgili tüm kesimlere dedi ki ‘Gidin sorunları önce birlikte tespit edelim. Sonra çözümleri birlikte bulalım’. Hep söylüyorum daha önce reform paketi dedikleri belgeler, barolara, birliğe, üniversitelere şu tarihe kadar görüşünüzü bildiri diye gelirdi. Postadan çıktığında da tarihi üç gün geçmiş olurdu. Ondan sonrada usulen yazardık. İlk kez, ilk adım atılmadan önce bir araya gelindi. Her adım birlikte atıldı. Demek ki bu usul en az içeriği kadar bize bir şey göstermek. Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ortak aklını bir araya getirme kararlılığını ortaya koymuş. Biz o ortak aklı her meselede ortaya koyabilirsek, her meselede, terörle mücadelede, Kıbrıs meselesinde, Doğu Akdeniz’de, hangi mesele olursa olsun, bu işin içinden çıkabileceğimizi gösteriyor.”

Meclisin açılışıyla birlikte, adına “Yargı Paketi” olarak bilinen yeni yasalarla ilgili geçtiğimiz aylarda Türkiye Gazeteciler Federasyonu yönetimi olarak bir dizi ziyaret gerçekleştirdik. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile partilerin Genel Başkan Yardımcılarını ziyaret ederek, söz konusu yargı paketinde yerel gazetelerin icra ve iflas ilanlarının kaldırılmasına yönelik maddenin yer almamasını istedik.

Bildiğimiz kadarıyla, siyasi irade bu tavsiyemizi yerinde görmüş. Net olmamakla birlikte, yargı paketinde bu maddenin olmayacağını umuyor ve bekliyoruz. Çünkü, Anadolu’daki yerel gazeteler deyim yerindeyse hayat memat mücadelesi veriyor. Gün geçmiyor ki bir yerel gazete kapanmasın. Kağıt ve diğer aparatların (boya-kalıp-matbaa parçaları” dövize endeksli olması nedeniyle, yerel gazeteler ciddi bir ekonomik darboğaz ve kıskacın içinde kıvranıyor.

Bu konuda Barolar Birliği Genel Başkanı Metin Feyzioğlu’un da özel bir gayret sarf ettiğini biliyoruz. Buradan anlaşılan şu ki; gerçekten hukuk herkese lazım. Medyaya da, siyasetçilere de, bürokratlara da… Haysiyet celladı türedi sosyal mecrada kendisine gazeteci süsü verenlere yönelik, elbette bizim bir mücadelemiz olacak. “Derenin taşıyla derenin kuşunu vurmayı” alışkanlık haline getirenler, diş ve damaklarına haram kan bulaştığı için bu beleş mecrada cirit atanlar, içimizden ve aramızdan temizlenecek. Gerçek gazeteci emekçilerin gün yüzüne çıkması ve toplum tarafından arınmasının başka bir yolu yok. Bunu yapacağız. Türkiye Gazeteciler Federasyonunun bu konudaki kararlı tutumu ve bu sorunun kökten çözümü için her türlü adımı atacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

Toplumun suskunluğu, çok ciddi bir sorundur. Toplumsal patlamaların habercisidir. O sebeple ifade özgürlüğü, bireylerin düşüncelerini ve eleştirilerini rahat yapabilmesi için zemin ve alan bırakılması, tecrübelerimizle sabit ki, korkuların da aşılması anlamına gelmektedir.

Söz konusu hukukçular buluşmasında yaptığı konuşmada çok önemli meselelere yer veren Feyzioğlu,

“Bunu önemsememek mümkün değildir. Düşünce özgürlüğü ile ilgili her suç tipi temyiz mahkemesinin denetiminden geçecektir. İlk derece mahkemeleri, yani ‘temyiz mahkememiz böyle karar veriyor’ diyerek, rahatlıkla sırtlarını Yargıtay’a dayayarak Türkiye’de düşünce özgürlüğünü güvenceye kavuşturacaklardır. Eksikleri var mıdır vardır. Ama bu anlayış devam ettirildiği takdirde tüm eksiklikleri de birlikte gidereceğimize ben inanıyorum” diyor.

Hukukçuların uyarısını lütfen dikkate alalım, çünkü hukuk herkese lazımdır…

Cemal İncesoyluer

Benzer Haberler

Başa dön tuşu