MUHTARLAR GÜNÜ ETKİNLİKLERLE KUTLANDI

19 Ekim Muhtarlar Günü programı kapsamında ilk olarak Atatürk Anıtında Çelenk Sunma Töreni gerçekleştirildi.

Ardından Valilik ziyaretiyle devam eden programda Muhtarlar Federasyonu Çorum Şubesi Başkan Yardımcısı Hamamlıçayköy Muhtarı Bekir Söylemez ve Yönetim Kurulu Üyeleri Muhtarlar Günü münasebetiyle Vali Mustafa Çiftçi’ye makamında nezaket ziyaretinde bulundular.

Daha sonra 19 Ekim Muhtarlar Günü münasebetiyle Valilik tarafından düzenlenen yemek programında muhtarlar bir araya geldi. Programda bir konuşma yapan Vali Çiftçi;

“Sözlerime başlarken Kahraman Silahlı Kuvvetlerimizin başlattığı Barış Pınarı Harekâtımızın hayırlarla, zaferlerle, neticelenmesini Cenab-ı Hakk-tan niyaz ediyorum. Bu operasyon esnasında şehadet şerbetini içen askerlerimize, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kederli ailelerine ve aziz milletimize de başsağlığı dileklerimi iletiyorum.

Yine bu Cuma günü vesilesiyle dua ve niyazın olduğu bir gün; Allah dirliğimizi, birliğimizi bozmasın. Dirliğimizi, birliğimizi daim eylesin. Dâhili ve harici hainlere fırsat vermesin.

Değerli muhtarlarımız, 2015 yılında çıkan Başbakanlık Genelgesi ile 19 Ekim ‘Muhtarlar Günü’ olarak ilan edildi. O tarihten bu güne kadar da Muhtarlar Günü olarak biliniyor.

Kelime kökenine baktığımız zaman muhtar seçilmiş anlamına geliyor. Yine İhtiyar Heyet-i var sizlerle beraber çalışıyor malumlarınız onlarda seçilmiş kişilerden oluşan kurul anlamına geliyor. Dolayısıyla eğer ortada seçilmiş birisi varsa, seçilmiş kişilerden oluşan bir heyet varsa, mutlaka bir seçim de var. Seçim neticesinde bu görevlere geliyorsunuz.

Seçim tarihimize baktığımız zaman, bizim seçim tarihimizde ilk olarak genel seçimler değil, mahalli seçimler vardır. Yani muhtarlık seçimiyle, mahalli idareler seçimiyle bizim seçim tarihimiz başlıyor. Bizi seçimlerle ilk tanıştıran geçmişteki Osmanlı yöneticilerimizden, padişahlarımızdan II. Mahmud’dur. 1808-1839 yılları arasında görevde bulunan II. Mahmud döneminde 1829 yılında Üsküdar’da, Galata’da, Eyüp’te muhtarlık teşkilatı oluşturuldu. İlk kurulan muhtarlıkların gayesi de İstanbul’a olan yoğun göçü önlemek engellemek bu maksatla oluşturuluyor. Ve ilk göreve gelen muhtarlar da seçimle değil atamayla göreve geliyorlar.

Taşra teşkilatına baktığımız zaman, taşrada da İstanbul’un dışında muhtarlık teşkilatı 1833 yılında Kastamonu’nun Taşköprü’sünde muhtarlık teşkilatı kuruluyor ve orada seçimler yapılıyor. Daha sonra bu sistemden, bu teşkilattan verim alınmaya başlayınca, imparatorluğun diğer bütün sahasına da muhtarlık teşkilatı yayılıyor. Bu şekilde bütün yurt sathında muhtarlık teşkilatları kuruluyor.

1864 yılında Vilayet Nizamnamesi çıkartılıyor. Böylece Osmanlı’da eyalet sisteminden vilayet sistemine geçilmiş oluyor. Ve bütün idari yapılanmamızın temelini de o 1964 yılındaki Vilayet Nizamnamesi teşkil ediyor. Yani bunları sayıp dökerken şunu söylemek istiyorum. Muhtarlık teşkilatı son derece tarihi ve köklü bir teşkilattır. Bu günde vatanımızın, memleketimizin her tarafında muhtarlarımız hala çok önemli görevler ifa ediyorlar.

Vatandaşla Devlet arasında köprü vazifesini görüyorlar. Vatandaşların taleplerini yetkili mercilere muhtarlar vasıtasıyla iletmiş oluyoruz. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ında son zamanlarda muhtarlara özel bir önem vermesi, onları külliyede ağırlaması, muhtarlığın özlük haklarında iyileştirilmesiyle de muhtarlık artık son derece rağbet gören meslek haline geliyor.

Bizim Valilik olarak Merkezi İdarenin temsilcisi olarak gayemiz şudur ki; merkezi idareyle, taşra teşkilatını yani mahalli idarelerimizi bir bütün halinde çalıştırmak, birbirimize destek olmak, birbirimizin çalışmalarına yardımcı olmak bu şekilde de bu makamların asli sahipleri milletimize en iyi şekilde hizmet edebilmektir. Biliyorsunuz bu makamların mevkilerin asıl sahipleri milletimizdir. Milletimiz olmadan zaten bu tür makamların mevkilerin olması da mümkün değildir.

Bizim düşüncemiz ve felsefemiz şudur ki; hani bir atasözümüzde vardır. Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan da bir orduyu kurtarabilir diyor. Dolayısıyla bu gün itibarı ile idari sistemimizde, her çalışanımızın, her personelimizin, her görevlimizin, her muhtarımızın yeri ve değeri ayrı ayrıdır. Hiç birini ne görmezden gelebiliriz ne de yok sayma imkânımız vardır.

Değerli muhtarlarımıza her daim kapımızın ve gönlümüzün açık olduğunu ifade etmek istiyorum. Sizlerin kamuyla ilgili talep ve isteklerini her zaman karşılamaya hazırız. Bunlarında takipçisi olacağımızı ifade etmek istiyorum. Hepinize görevlerinizde üstün başarılar diliyorum.

Yine hepimize, burada merkezi idarenin ve sivil toplum kuruluşlarının değerli temsilcileri de var çalışan arkadaşlarımız da var. Allah hepimize hayırlı kalıcı güzel hizmetler yapmayı nasip etsin diyorum. Niyazda bulunuyorum. Nihai olarak da; Halkın rızası Hakk-ın rızası bu şekilde Allah’ın rızasını da elde etmemize vesile olsun diyorum.

Bu vesileyle bu gün buraya hepiniz tekrar hoş geldiniz. Ahirete irtihal eden değerli muhtarlarımız var onlara da rahmetler diliyorum. Allah hepsine cümlesine gani gani rahmet eylesin. Şu anda görev başında olan muhtarlarımıza da hayırlı uzun ömürler diliyorum. Hepinize tekrar güzel kalıcı hizmetler niyaz ediyorum. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun. Kalın Sağlıcakla.” dedi.