Cemal İncesoyluerKöşe YazılarıTokat

Ne olacak şu CHP’nin hali?

Evet derdi bize düşüyor. Bu ülkede yaşıyorsak, iktidar kadar muhalefetinde derdine düşeriz. Çünkü muhalefet, hele hele ana muhalefet partisi, Türkiye’nin demokrasi yolculuğunda en önemli siyasal kurumdur. İktidardan daha elzemdir muhalefet demokrasi için.

Muhalefet partileri, demokrasilerin olmazsa olmazları olduğu gibi, halkın alternatif seçeneğindeki en önemli umududur. Eğer, iktidarın kimi uygulamalarını beğenmiyorsa, gideceği başka bir siyasi kapının aralık olması gerekiyor. Bir ülkede muhalefetten umut kesildiyse, mevcut iktidar alternatifsiz tek seçenek ise, halkın mengeneye sıkıştığını söylemek abartısız bir ifade olacaktır.

Son kamuoyu yoklamalarını gazeteci yazar Fuat Uğur köşesinde yayımladı. Bakın ne durumdayız?

“Türkiye’nin önde gelen kamuoyu araştırma şirketlerinden ORC bir anket yayınladı iki gün önce. “Siyasi Eğilimler Araştırması” başlığı altında yayınlanan anket 28-31 Aralık 2019 tarihleri arasında, 36 ilde 2 bin 980 kişi ile görüşülerek raporlanmış.
Bugün seçim olsa Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkacak muhtemel ittifakların başkan adayları sorulmuş deneklere.
Çıkan sonuçlar şöyle:
Tayyip Erdoğan: Yüzde 50,2-Meral Akşener: Yüzde 38
Tayyip Erdoğan: Yüzde 50,9-Ekrem İmamoğlu: Yüzde 34,2
Tayyip Erdoğan: Yüzde 52,1-Abdullah Gül: Yüzde 32,8
Tayyip Erdoğan: Yüzde 53,7-Kemal Kılıçdaroğlu: Yüzde 31,7
Yukarıda dikkatinizi çekmek istediğim sonuç Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tayyip Erdoğan karşısında aday olması durumunda alması muhtemel oy oranı.
Akşener, Gül ve İmamoğlu’nun aldığı oy oranlarına dikkat edildiğinde hayli düşük.
Neden?
Çünkü CHP tabanında bile sevilmiyor.”

Sorun salt bu oranlar da değil. Birde CHP’nin lider sorunu da var. CHP Genel Başkanı kendi tabanına dahi güven vermiyor ve ne yazık ki sevilmiyor da. Özellikle son 5 yıl içerisindeki savrulmaları, “Tek adamlık” hırsı ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ”diktatör” tabirini kullananlar dahi, sanki bizim ki farklımı eklemesini yapıyorlar. Adam öğütme makinesi gibidir, Kılıçdaroğlu.

CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a düzenlenen kaset komplosunda ki gölgeler ve parmak işaretleri hala kendisini gösteriyor. FETÖ’nin kurgu kasetlerinde yardımcı rol üstlendiği şüphesi olan Kemal Kılıçdaroğlu, yine bu mahut terör örgütünün kulağına fısıldadığı replikler doğrultusunda yaptığı “!5 Temmuz kontrollü darbe” açıklamaları, son olarakta FETÖ’nün MİT içindeki elemanlarının düzenlediği sahte belgeyle “Adil Öksüz MİT ajanı” yalanını nasıl yaydığını Türkiye’de öğrenmeyen kalmadı. Bunu zaten son günlerdeki FETÖ itirafçılarının ifadelerinden de öğreniyoruz.

Durum böyle olunca, Türkiye’nin alternatifsiz bir siyasal yürüyüşü ortaya çıkıyor. Muhtemelen bu durumdan AK Parti’de pek hoşnut değildir. Çünkü muhalefet her ne kadar iktidarın yanlışlarını eleştirip denetlemek pozisyonundaysa da, aynı zamanda alternatif projeler üretmek gibi önemli bir görev ve sorumluluğu da vardır.

Bugün baktığımızda, hatta AK Parti iktidarının olduğu sürece, her icraata, her yatırıma koro halinde, ”karşıyız-istemeyiz” kelimelerinden oluşan bir muhalefet, ortaya yukarda verdiğim anket sonucunu çıkarıyor. Hiç kimse dövünüp durmasın, CHP’nin tez elden kendini toparlaması lazım.

Aksi takdirde, bu ülkede iktidardan daha çok muhalefet sorunu var demeye devam ederiz.

Benzer Haberler

Başa dön tuşu