PARTİLERİN KONGRE HAZIRLIKLARI…

Zaman zaman Cumhurbaşkanı ve AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel yönetim ve parti teşkilatlarına yönelik konuşmaları, yeni bir değişim rüzgarının olacağını gösteriyor.

Bir yandan, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan “İstişare Kurulu” üyeliğine atanan Bütlent Arınç’ın destursuz konuşmaları gündem olurken, diğer yandan yerel seçimlerinde erozyona uğrayan oy kayıplarının sonuçlarına ilişkin yenilenme ve silkelenme adıyla, kongrelerde önemli bir değişiklik olacağının ayak sesleri duyuruluyor.

2020 yılı Meclis’te grubu bulunan AK Parti, CHP, HDP ve İYİ Parti için kongre yılı olacak. 4 parti de ilçe-il kongreleri ile teşkilatları, seçimli büyük kongrelerle merkezi yönetimlerini yenileyecek, liderler de güven tazeleyecek. Kongrelerde seçilecek yeni yöneticiler partilerini 2023 yılından önce olması beklenen Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimine götürecek kadrolarını oluşturmuş olacak.

AK Parti normal şartlarda olağan kongresi 2021 Ağustosunda olması gerekirken, bunu bir yıl öne çekerek, 2020 Ağustosunda gerçekleştirme kararı aldı. Hem bu kararı, hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zaman zaman konuşmalarındaki “değişim ve %50+1” oranına taşınacak kadroyu oluşturma yönündeki açıklamalarına baktığımızda, meselenin ciddiyeti daha da anlaşılmaktadır. Buna göre, il ve ilçe kongreleri 2020 başlarında yapılacağı anlaşılıyor.

CHP’nin 37. Olağan Kurultay süreci başladı ama, henüz resmi bir takvim belirlenmedi. 2 yaşına giren İYİ Parti, bugüne kadar bir olağan 4’te olağanüstü kongre yaptı. İYİ Parti, 2. Olağan Kurultay sürecini 2020 yılının Şubat ayında başlatılmasını kararlaştırdı. CHP, Kasım ayı içerisinde delege seçimleri, ardından ilçe kongreleri, Ocak-Mart aylarında ise il kongrelerini gerçekleştirecek.

AK Parti, 2020 yılı içerisinde, belde ve ilçe kongrelerinin ardından 1 Haziran 2020 yılında il kongrelerinin yapılmasını sağlayacak. Bu takvime göre, Eylül ayında da süreç tamamlanmış olacak. Büyük kongre içen tarih henüz netleşmedi ama, Ekim ayında olması öngörülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize Ömer’ler lazım. Bu Ömerleri bulduğumuz, şu anki bulunduğumuz konumumuzdan daha ileri bir konuma geleceğiz” demişti…

Peki, Tokat’ta “Ömerler” kim ya da kimler acaba?

Yaklaşık 4 yıldır AK Parti Tokat İl Başkanlığını deruhte eden Metin Polat ile devam denilecek mi? Ya da, İl Başkanı Polat bu görevine devam etmek isteyecek mi? Bu soruların cevabını henüz bilmiyoruz. Aslında, bu sorulara ek olarak, Başkan Polat’ın devam edip-etmeyeceği konusunda, AK Parti Tokat Milletvekilleri Özlem Zengin, Yusuf Beyazıt ve Mustafa Arslan’ın düşüncesi olacak? Bir adım daha ileri giderek, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’nun bu husustaki görüşü ne olacak?

Aynı şekilde, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Ahmet Öztürk, yeniden aday olacak mı?

Bütün bu soruların cevabını elbette alacağız. Ancak, bu soruların bir amacı var. O da şudur: AK Parti’de adaylık ve bir göreve gelme yetkisi her ne kadar Reis’in uhdesinde olsa bile, aslında tabanda ciddi kriterler ve sağlamalar yapılıyor. Artı eksi değerlendirmelerden sonra, bir karara varılıyor. Diğer bir çok kongrede olduğu gibi, AK Parti’nin geleneksel tavrı, “Tek aday ve tek liste” uygulaması olabilir. Bunun anlamı, tek aday çıkacak şeklinde olmamalıdır. Çünkü, kongre öncesi bir çok aday adayı ciddi efor sarf edip, adaylıklarını kesinleştirmek için uğraşırlar.

Yani, AK Parti’deki adaylık süreci, aslında kademelidir. Kongre tarihine kadar aday adayları partinin hinterland ve sahasında çalışırlar.
Hem parti tabanı, teşkilatlar ve delegeler üzerine yoğun bir performans gösterirken, hem de genel merkez nezdinde markaj çalışması yaparlar. Şu ana kadar il başkanlığına aday olacağına dair mevcut Başkan Metin Polat’ta dahil bir açıklama olmadı. Ancak, kamuoyunun konuştuğu isimler var, elbette.

Mesela, İl Genel Meclisi eski Başkanı Adem Dizer, eski İl Başkanı Mustafa Boyraz, eski merkez ilçe başkanı Cüneyt Aldemir, AK Parti Tokat Milletvekili Aday Adayı işadamı Hasan Hüseyin Koç, mevcut merkez ilçe başkanı Ahmet Öztürk, yine İl Genel Meclisi eski başkanı Mehmet Elibol…

Aslında, liste daha da uzun. Dediğim gibi, yukarda sıraladığım bu isimlerin ne kendileri nede yakınları bu konuda bir açıklama yapmadılar. İsimlerin telaffuzu dost meclislerinde söylenmektedir.

Cemal İncesoyluer