REZİLSİNİZ, ALÇAKSINIZ, ŞEREFSİZSİNİZ
Koro başladı, şu ABD ve Avrupa Ülkeleri, basınıyla siyasetçisiyle, diplomatıyla misyonerleriyle… Bu dünyayı kan gölüne çeviren, Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyayı savaş alanına döndüren sanki bunlar değilmiş gibi, hümkürüp duruyorlar.
İngiliz medyasından BBC, Reuters, Amerikan basınının en önemli kuruluşlarından biri olan Wall Street Journal gazetesi, New York Times, CNBC, ABC, NBC, MSNBC, CBS ve Fransız gazetesi Le Figaro yerinde duramıyor. Muhabirleri bölgede. Türk Askerinin insani diyaloglarında kamera kapayıp, deklanşöre basmıyor. Geçtiği haberlerde asla bunlara yer vermiyor.
Hatta Fransızların Le Figaro gazetesi, son yayınladığı nüshasında “Türk Ordusu işgalci” diyor. Cezayir’i unuttuğumuzu sanıyor. Kendileri akıllı ya, sömürgecilik uğruna Cezayir de yaptığı katliamları bilmediğimizi düşünüyor.
O kadar rezil, o kadar pespaye, o kadar alçak, o kadar şerefsizler ki, yüzlerine gelecek her tükrüğü nisan yağmuru sanıyorlar.
Barış Pınarı Harekatı başarıyla devam ediyor. Türk Dünyasından soydaş devletler yanımızdalar. Hristiyan Macaristan’ın Türkiye lehine çıkışları, bir kez daha “Türkün Türk’ten başka dostu yoktur” cümlesini hafızamıza kazıyor. Bölgede, Patrona Halilin piçlerini yok edip, Selahattin Eyyübinin çocuklarını kurtarıyoruz. Harekatın kısaca özeti budur.
Arap Birliğinden sadece Katar ile Somali yanımızda. 20 reaye ve köle Arap Ülkesi, Türkiye’yi kınıyor. İçlerinde ne yazık ki Filistin’de var. Bu gelişme üzerine, “Benim artık bir Filistin davam yok” dedim. Dostlar eleştirdi. Araplarla ilgili yazdığım ağır sözler üzerine, Hazreti Nebi’nin de Arap olduğunu ifade ettiler. Burada iki yanlış var. Birincisi, Hazreti Muhammed Aleyhisselam kendi ifadesiyle atam İbrahim Peygamber ve ben İsmail soyundan geliyorum diyor. Yani İbrani. İkincisi, Arapların neyini kutsuyoruz. Dün Ebu Cehiller, Ebu Lehepler, Ebu Süfyanlar vardı, bugün de Suudlar ve diğer Araplar var.
Türkiye’nin yanında bir kere dahi olmayanlardan ne dost, nede kardeş olmak mümkün değil. Biz bir ülkeyiz ve 2 bin yıllık Türk Devletiyiz. Hazreti Nebinin Veda Hutbesinde buyurduğu gibi, “Soyunu inkar eden soysuzlar” Türklerden çıkmaz. Hazreti Nebinin vefatıyla birlikte mal-mülk-makam kavgasına tutuşanları kutsamayız. Muazzez peygamberin cenaze namazında 17 kişilik ehli beytinin olduğu gerçeğini aklımızdan çıkarmayız. Makam kavgasındayken, hazreti Nebi’nin mübarek naaşının 3 gün bekletildiği tarihi gerçeği ıskalayamayız.
Bunu yapanların Hazreti Nebiyi sevdiklerine inanmıyorum. Teatral roller, günümüzde de Kur’an ve Nebi üzerinden yürütülüyor. Kutsallaştırdıkları putları anlatmaktan Kur’anı anlamaya vakit bulamıyor. İslam’da hazreti Nebiye paralel isimler, Kur’ana da paralel hükümler koydular. Bir “Hazreti” demeye başladın mı, Hazreti Allah, Hazreti Peygamber diye başlarlar, aynı saygı tabirini Vahşi gibi, alçak Muaviye gibi isimlerin önüne de koymaktan utanmazlar. Hatta, Hazreti Nebinin torunu Hüseyini şehit eden namussuz ve alçak Yezid’e dahi hazreti diyen Müslüman görünümlü müşrikler vardır.
Camileri namazgahlıktan çıkarıp tapınak yapan anlayışta, puta tapar müşriklerden kalan adetlerdir. Müşriklerde Kabe’nin içine 360 put koyup tavaf etmiyor muydu? Allah ile kul arasına aracı koyanlar, bunu da “trafoyla” izah eden müşrikler nasıl Müslüman olabilir? “Kullarıma şah damarından daha yakınım” buyuran Allah’a, hayır direkt Allah’la ünsiyet kuramazsın diyen müşrikler, nasıl olur da tevhid ehli olabilir?
Türkiye’nin bu operasyonu, batıl ile hakkın, müşrik ile muvahhidin mücadelesidir…
Cemal İncesoyluer
