Amasya'dan Güncel HaberlerCemal İncesoyluerÇorum'dan Güncel HaberlerKastamonu'dan Güncel HaberlerKöşe YazılarıSamsun'dan Güncel HaberlerTokat

Sevgili Koronavirüs…

Seni bütün dünya gibi bende yeni tanıdım. Yine seni herkes gibi tanımamla birlikte bütün yerleşik hayatım mahvoldu. Kur’an’ı Kerim’de tul-i emel uyarısına rağmen, geleceğe yönelik bayağa planlar yapıyordum. Elbette, bir gün herkes gibi bende öleceğimi biliyorum. İnsanlık tarihi boyunca da kimsenin ölümsüz olmadığını görüyordum. Yine de ölüm sanki ötekiye uğruyormuş gibi geliyordu. En başta ölüm gerçeğini güçlü ve kalıcı bir şekilde hatırlattığın için sana teşekkür ederim. Bunu fazlasıyla hak ediyorsun. .

Sevgili Korona,
Artık aramızda bir samimiyet oluştuğu için sana ilk adınla hitap ediyorum. Sayende yaklaşık 70 gün evde kaldım. Senin bir diğer akraban diyabet 10 yıldır ki vücudumun misafiridir. Daha doğrusu, ben misafir sanıyordum ama asıl misafir olan benmişim. Bedenimdeki idare tamamen diyabet kardeşimin elinde. Onun varlığını ilk öğrendiğim de, Tanrı misafiri ne kadar kalabilir ki diye düşünmüştüm. Meğer arkadaş, taksit taksit bedenimi satın almış, tapuyu da üstüne yapmış. Bunlar olurken, o yoğun o harala gürele içerisinde hiçbir şeyi fark etmemişim….

Muhterem Korona,
Biliyorum, sen hepi topu 4-5 gram bişeysin. Eski masallarda yükte hafif pahada ağır diye bir deyim kullanırlardı. Bütün dünyaya trilyonlarca bir bedel ödettiğine göre, masallardaki yükte hafif pahada ağır olan nesne senmişsin, bunu yeni anladım. Acımasız olduğunu artık dünya alem biliyor. Ama senin adil bir yanın olduğunu düşünüyorum. Çünkü, hergün onlarca çocuğun açlıktan öldüğü Yemen’de, Koronavirus vaka sayısı 97 ölüm sayısı ise 12dir. Öbür tarafta, 20 ve 21. Asırların en büyük zalimi emperyalist Amerika’da ölüm sayısı yüzbini çoktan geçti. Diğer emperyalist ülkelerde de senin dokunuşunla bir can pazarı yaşanıyor. Saygıdeğer Koronavirus, Artık öpüşmüyoruz. Yemekten önce ve sonra elimizi yıkıyoruz. Malum, hayatımıza peçete diye bişey girdikten sonra, insanlar kıçlarını dahi bu peçeteyle siliyorlardı. Yani, hayatımız yıkamaktan silmeye evrilmişti.

Değerli Kovit 19,
Bilim adamları teknik isim olarak Kovit 19 diyor. Kovit 20 ya da 18 değil de niye 19 bilmiyorum. Şimdilerde Brezilya’da Amerika’da, İtalya’da fink attığını duyuyorum. Doğrusu hayat sana güzel dostum. Öldüre öldüre yaşıyorsun. Çingene cellatları bile senden merhametlidir. Nedense, öldürmeye bir türlü doyamıyorsun. Kabul edelim ki, gözünü kırpmadan insanları öldürüyorsun. Güzel olan, bunu belli şartlara bağlamış olman. Mesela maske, sosyal mesafe, hijyen/temizlik kurallarına riayet edenlere pek bulaşmıyorsun. Ne yapalım kardeş, senin de takıntın bu.

Satırlarıma son verirken, selam eder, uzaktan gözlerinden öperim…

Benzer Haberler

Başa dön tuşu