Cemal İncesoyluerKöşe YazılarıTokat

TOKAT’TA NELER OLUYOR, NELER OLMUYOR?

Aslında, Tokat ölçeğinde Türkiye’nin panoramasını çıkarabilirsiniz. Şaşırtıcı ama, her şeye rağmen memleketimde iyi şeyler de oluyor.

Şaşırtıcı kelimesini bir ironi, bir mesaj olsun diye kullandım. Yoksa, bu şehirde iyi şeyler elbette oluyor. Yaşadığımıza şükrettiren, hah şöyle dedirten, vicdanımızı rahatlatan, sanki sorumluluğumuzu sırtımızdan attıran, “Vali var, Belediye Başkanı var ya” deyip, şöyle yanımızın üstüne yatıran…

Aymazlığımıza bulunan bu kılıf yeni değildir. Sokakta argomuzdaki söz neydi: Git sana belediye baksın… Dilenciye söylediğimiz lafın bir izahını bulamıyorum: Allah versin diyoruz dilenciye. Allah yardımlaşmayı, yoksulun ve yetimin hakkını uzun uzadıya Kur’anı Kerim’de anlatırken, biz de havaleyi yine Allah’a yapıyoruz.

Bu kısır döngü ve harala-gürele içerisinde yaşıyoruz. “Tokat Kitap Günleri” adıyla maruf üçüncüsü yapılan kapsamlı etkinlik, “Kitabın Başkenti Tokat” hipotezini haklı çıkardı. 50 yazar, 80 yayınevi ve 35 söyleşiyle, belki de bölgedeki benzer etkinlikler içerisinde zirveyi yakaladı. İş varsa, faaliyet yapıyorsan, hizmet için çabalıyorsan hatada olur. İş yapmayan bir insanın hata skalası sıfırdır. Kitap Fuarıyla ilgili bir iki tartışmalı mevzu oldu, olmadı değil…

Mesela, Türkiye’nin en önemli entelektüel aydınlarından, tarihçi – yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı üzerinden yoğun bir söz ve dedikodu kumkuması yapıldı. Valilik ve Belediye hocaya şu kadar para vermişten başladılar. Şimdi, sözünde, iddianın da bir namusu olur beyler. Birincisi, ne valilik, nede belediye hocaya tek kuruş para ödemedi. Neden? Çünkü, Kitap Fuarı valilik, belediye, kent konseyi ve milli eğitim müdürlüğü paydaşlığında yapılan bir organizasyondu.

O sebeple, önceki yıllarda olduğu gibi, bu yılda profesyonel bir firmaya verilip, belirlenen koşullar çerçevesinde hadi kardeşim, sözleşmedeki maddelere uygun organizasyonunu gerçekleştir denildi. Bundan sonrası, “Tokat Kitap Günleri” organizasyonu yapacak firmaya kaldı. Yazarların gelip-gitmesi, konferans ve söyleşiler nedeniyle bir para ödenmesi gibi hususların muhatabı, firma ve davet edilen yazarlar arasındaki bir mevzudur. Böyle bir pazarlığın içerisinde ne Vali Bey, nede Belediye Başkanı vardır. Her iki erkte, kurumsal yapı içerisinde organizasyon yapan firmayı denetlerler.

Tarihçi Profesör Ahmet Şimşirgil vakası da benzer çerçevede değerlendirilmelidir. AK Parti Grup Başkanvekili ve Tokat Milletvekili Özlem Zengin, bu hocanın Tokat’taki imza günü ve söyleşisini engellemiş. Sebep? Şimşirgil’in attığı twetten sebebin ne olduğunu anlayamıyoruz. Lakin, Başkanvekili Özlem Zengin’in sosyal mecrada konuyla ilgili açıklamaları son derece sarih ve açık. Özetle, böyle bir şey yok, niye böyle bir şey yapayım diyor, Özlem Hanım…

Tokat Valisi Dr. Ozan Balcı ise, ayrı bir alem… Şehir teyakkuz halinde. Adeta Karadeniz dalgası gibi, kıyıları döve döve, yükseklere yüksele yüksele, kendimize getiriyor bizi. Yeniden birlikte yaşamanın, yeniden birlikte başarmanın, yeniden birlikte üretmenin kapıları açılıyor önümüze. Tokat merkez, ilçeler, beldeler, olmadı köyler… Her yere gidiyor, her projeyi dinliyor, her düşünceye değer veriyor. Toplumsal yerel kalkınmanın fitini yaktı. Her alanda, ama her alanda bir Tokat muştusu için hareket halinde Vali Ozan Balcı.

Zaman zaman yazıyoruz; Etüt Tokat, Eğitim Tokat, Sosyal Projeler Tokat derken, Spor Tokat geliyor hemen peşinden. Makamında asılı, yetmezmiş gibi cep telefonunda da yüklediği programla “Hedef 2023 Proje Çarkı” ile ilgili gelişmeleri an be an görüyor, varsa bir yanlışlık derhal müdahale ediyor.
Yoruyor bizi, hepimiz yoruluyoruz. Tokat Medyası, takip etmekten yoruluyor, bürokratlar sorumluluk alanındaki projeleri takip etmekten yoruluyor.
Siyasetçiler ne yapıyor peki? Tokat’ta bunlar olup-biterken, gerek AK Parti milletvekilleri, gerekse CHP ve MHP milletvekilleriyle bir kapsamlı görüşmeyi planlıyorum. Onlar ne diyor, ne düşünüyor? Vali Beyin ortaya koyduğu bu somut projeler ve sorunlarına ilişkin ürettiği pratik çözümler konusunda hem diyorlar, hem de siyaseten nasıl bir katkı vermeyi düşünüyorlar?

Yeni projesi “Yöresel Ürünler” üzerine. Hedef büyük. Kadınlara yönelik istihdam ve üretim ağı planlıyor. Vali Balcı, “Köylerde şehirlerde yaşayan kadınlara yöresel ürünlerle ilgili istihdam alanı açacağız. Oturduğu yerden, evinden…” diyor.

Soruyoruz, SSK var mı? Maaş var mı? Üretilecek yöresel ürünlere pazarı kim bulacak?

Vali Bey anlatıyor. Sigorta da var, ev ekonomisine katkı olacak maaşta var, pazarı da biz bulacağız. İstihdam edeceğiniz kadın sayısındaki hedefiniz nedir? 2 bin diyor vali bey… Birileri OSB ile ilgili bir takım düşüncelerini paylaşmıştı. Mesela, OSB’de üçüncü Etap’ın açılması gerektiği ifade edilmişti. Oysa, 2. Etap devreye girmesine rağmen, hala 1. Etap doldurulmuş değil. İşte sana 3. Etap OSB…

Bir seminerde dinlemiştim. Değerli dostum Enver Nugay verdiği seminerde, “Ya farklı bir iş yapacaksın, ya da herkesin yaptığı işi farklı yapacaksın” demişti.

Bunlar, Tokat’ta olanlar. Olmayanları ise, bu şehirde ve ilçelerinde yaşayan herkes biliyor…

 

Benzer Haberler

Başa dön tuşu