TokatTokat'dan Güncel Haberler

AK PARTİ TOKAT İL BAŞKANI SAYIN CÜNEYT ALDEMİR’İN 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ AÇIKLAMALARI

  • Sene-i devriyesini yaşadığımız 15 Temmuz’un gelmesi ile millet iradesinin zaferinin 5.yılını idrak etmekteyiz. Türkiye 15 Temmuz 2016 akşamı, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Devlet kademelerine kripto şekilde sızmış FETÖ mensubu bir grubun, okyanus ötesinden aldığı emirle Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüsünü tutması, Genelkurmay Karargahı ve TRT’yi basmasıyla başlatılan hain bir işgal girişimiyle karşı karşıya kaldı.  Tarihimize kara bir leke olarak geçen 15 Temmuz hain darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ, yıllardır sinsice yol aldığı ordu içerisindeki teröristlerini harekete geçirerek, asil milletimizin tankını, topunu, silahını, uçağını asil milletimize doğrulttu.

 

  • Bir ülkeye zarar vermenin en kestirme yolu, demokrasisini hedef alarak illegal bir yönetim inşa etmektir. Amaç; darbe yapılan ülkenin ekonomide, sanayide, teknoloji ve ticarette büyümesini ve bölgesinde güçlü bir ülke olmasını engellemektir. Bu da elbette ülkenin demokrasisini ve meşru yönetimini hedef almaktan geçmektedir. Yüce devletimiz; kuruluşundan bu yana darbelerle birçok kez sınanmış ve demokrasisi sekteye uğratılmıştır. 1960, 1971, 1980, 28 Şubat ve e-muhtıra ile demokrasiyi ve milletimizin iradesini hedef alan pek çok darbe girişimi yaşanmıştır. Bu darbelerin olumsuz etkileri ve derin izleri hala hafızalarımızda yer almaktadır. 15 Temmuz gecesi milli iradeye sahip çıkmak için meydanlara dökülen halkımızın bu hassasiyetinin altında; tarihteki Türk devletlerine ve elbette ki onların sonuncusu olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne darbelerle verilen zararın bilinci ve şuuru yatmaktadır.

 

  • 5 yıl önce bugün; Türkiye’nin istiklal ve istikbaline yönelik yapılan bu saldırı karşısında milletimiz, Başkomutanımızın davetine icabet ederek meydanları doldurdu. Evinde haber alanlar elinde bayrağı ve göğsünde imanı ile sokaklara döküldü, yollarda tanık olan vatandaşlarımız ise bulabildikleri süs havuzlarından abdest alarak direnişe katılıp şehadete ve gaziliğe yürüdü. Hainler, bu milletin malı olan tanklarla masum insanları ezdiler, sivillere bombalar yağdırdılar, hiçbir kutsal tanımayarak asil devletimizin Büyük ve Gazi Meclisine saldırdılar. Gerçek planları karanlık güçlerin işgal girişimine zemin hazırlamak olan bu teröristler tarafından köprülerin ayaklarına bombalar atıldı, stratejik kurumlar ve noktalar basıldı, çalışanlar darp edildi. Darbeye direnen ve elinde bayrağından başka hiçbir şeyi olmayan insanların bedenleri G3 mermileri ile delik deşik edildi. Cumhurbaşkanımızın canı ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hedef alınarak devletin kalbine namlu doğrultuldu, atılan bombalarla insanlar vuruldu.

 

  • Asla silinmeyecek görüntülerin hafızamıza kazındığı darbe girişiminde, milletimiz destansı bir yürüyüşle kendi iradesine sahip çıkarken, okyanus ötesi karanlık güçlerin batı medyasını darbenin zemini için hazırladıklarını ve meşru gösterecek yayınlar yaptığını gördük. İlk saatlerde Batı ve Amerikan medyası darbe girişimini adeta sevinç çığlıkları ile karşıladılar. İslam âlemi ise aldığı haberle kedere boğuldu. Arabistan yarımadasının neredeyse tamamında Türkiye’ye destek için aynı saatlerde gösteriler vardı. Dünyanın her yerinde Müslümanlar Rabbimizin huzurunda el açarken, Kâbe’den “Allah’ım Türkiye’ye yardım et” nidaları yükseldi…

 

  • Atalarının, dedelerinin genlerini ve ruhunu taşıyan Türk milleti; gösterdiği direniş, milli birlik ve beraberlik yolunda verilen bağımsızlık mücadelesi ile dünyayı da, karanlık güçlerin gölgesinde saltanat hayalleri kuran darbecileri de, ülkemizi parça parça paylaşarak bizleri yok etmeyi planlayanları da hayal kırıklığına uğrattı. Pek çok ülkede darbeler yaparak meşru hükümetleri devirmiş okyanus ötesinin hevesi ilk kez kursağında kaldı. Ne devletini, ne istikbalini, ne iradesini hiç kimseye çiğnetmeyecek ve Rabbinin huzurundan başka hiçbir yerde eğilmeyecek olan bu milletin asil duruşu belli ki hesaba dâhil edilmemişti. “Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır!”  denmişti oysaki… Allah(cc)’ın takdiri,  aciz ve karanlık ruhların yüzüne sert bir tokat gibi indi! Şafak ağardığında, planlar yapanlar korku içinde kaçışmakta, İslam âlemi ise el açtığı duaya karşılık almanın sevincinde, ağlamaktan şişmiş, kibirsiz lakin gururlu gözlerle günün aydınlanışına tanık olmaktaydı. Devletimiz, milletimiz, ezanımız ve Kur’an’ımız için gözünü kırpmadan can veren 251 vatanperver, sabahı 7 kat göklerde Peygamber(SAV)’imizin huzurunda karşılarken, Türkiye ise darbeleri de devirmiş, dünya tarihine yine ecdadına yakışır yeni bir başlangıç ile mührünü vurmaktaydı…

 

  • Elbette bu aziz millet, darbe gecesi ile ilgili medyanın tavrını da unutmayacaktır. Beyaz Saray’ın o günkü yönetimi, “bizim çocuklar” diye bağrına bastığı darbecilerin tutunamadığını görünce Türkiye’ye destek açıklaması yaptı. İngiltere ise, Türk milletinin asil duruşunu tarih yapraklarını akıllı okuyarak tahmin eden ve demokrasi vurgusu yapan ilk ülkelerden biri oldu. Avrupa medyası ise yaşanan bu kargaşayı takipte zayıf kaldı, kendi safını kendi gözlemlerine ve darbecilerden aldığı gaza göre belirledi, nihayetinde çuvalladı. Rusya adına net bir pozisyon alan Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ilk arayanlardan biri olarak “anayasaya aykırı davranışların kabul edilemez” olduğunu beyan etti. NATO’nun darbenin dolaylı ve şaibeli müdahili tartışmaları patlak verirken, AB ise sınıfta kalan bir yaklaşım sergiledi. Darbe başarılı olmuş olsa idi, atılan manşetler ve yazılan yazılar, Mısır’daki darbe girişimini meşru göstermek için yazılan yazılardan farksız olacaktı.

 

  • Bugün vesayet hayalleri kuran, darbe çığırtkanlığı yapan, terör sevici, terörün ve teröristin dostu, karanlıklardan beslenen, birlik ve beraberlik yerine ayrıştırma hedefleri güderek kaos çıkarmaya çalışan “Siyasi Vandalları” aynı heveste görüyoruz. Kendi eksenleri etrafında at gözlüğü ile dönüp durmaktalar. Bilmedikleri şey; milletimizin artık bu oyunlara tok olduğu ve vesayete asla prim vermeyecek oluşudur.

 

  • 15 Temmuz gecesi; tankların önüne yatarak, tankların içindeki darbecileri esir alarak, devlet kurumlarını darbecilerden çıplak elle temizleyerek, göğsünü hainlere siper ederek, Türk bayrağı ve vatan aşkıyla meydanları doldurarak darbecileri kendi kurdukları tuzaklarda boğan kahraman milletimiz ve güvenlik güçlerimizdir! Ömer Halis Demir’ler, Erol Olçok’lar, İlhan Varank’lar ve ölümü öldüren nice şehitlerimizin kutlu gölgesi aramızdadır.15 Temmuz; Cumhurbaşkanımızın cesareti ve milletimizin kararlı duruşu ile bizlere demokrasi ve millet iradesinin yok sayılamayacağını göstermiştir.

 

  • Bugün ülkemizin bütünlüğünü tehdit eden terör unsurlarını, milli İHA’larımız ve SİHA’larımızla yerlerinde etkisiz hale getirebiliyorsak, Doğu Akdeniz’de milli menfaatlerimiz hilafına kurulan oyunları bozan bir irade gösterebiliyorsak bunu 15 Temmuz gecesi direnen halkımızın iradesine borçluyuz! Yeni yatırımlar yapabiliyor, yeni heyecanlar duyabiliyorsak, bölgemizde sınırlarımızı yeniden çizmeye niyetli küresel güçlere karşı dimdik durabiliyorsak, salgınlar, depremler ve her türlü felakete karşın hala omuz omuza ve ayakta isek, bu 15 Temmuz’da milletimizin, milli iradesine, demokrasisine ve geleceğine sahip çıkması sayesindedir.

 

  • Bu vesile ile tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbimiz makamlarını yüceltsin.

 

  • Bugünlerimiz için canını feda eden 251 şehidimiz namında tüm şehitlerimize, 2196 gazimiz namında tüm gazilerimize ve asil duruşu ile dost düşman tüm dünyayı kendine hayran bırakan aziz milletimize selam olsun…

 

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ BAŞKANI CÜNEYT ALDEMİR

 

Benzer Haberler

Başa dön tuşu