KESK’TEN ‘TASARRUF PAKETİ’NE TEPKİ
İktidarın “Kamuda Tasarruf Paketi”ne tepki gösteren KESK Tokat Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Derya Kaya Bayçu, “Emekçiler ‘Tasarruf Paketi’ adı altında yürütülen saldırı politikalarına karşı sessiz kalmayacak” dedi.
Editör-Taner Yeşilsu
KESK Tokat Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Derya Kaya Bayçu, AKP iktidarının “Kamuda Tasarruf Paketi”ni basın açıklamasıyla protesto etti. Emekçiler Tasarruf Paketi adı altında yürütülen saldırı politikalarına sessiz kalmayacağını ifade eden Baycu, “Bu ülkenin emekçileri, üretenleri, bütçenin temel gelir kalemi olan dolaylı ve dolaysız vergileri en çok ödeyenleri olarak yeni bir saldırı paketi ile karşı karşıyayız. Açlık ve yoksulluk sınırları içerisinde yaşamamız yetmiyormuş gibi şimdi yeni bir saldırı dalgası ile cendere altına alınmak isteniyoruz.
Bu paketin IMF’in hazırladığı kemer sıkma paketlerinin bir kopyası olması dışında yeni hiçbir tarafının olmadığını çok iyi biliyoruz. Kamusal hizmetlerin şirketlere devredilerek kamunun tasfiyesinin amaçlandığı neo liberal politikaların devamı niteliğindedir. Bu tasarruf değil daha fazla yoksulluk, daha fazla işsizlik, daha fazla güvencesizlik, daha fazla angarya çalışma paketidir. Emeğe ve emekçilere saldırı, sermayeye yeni kaynak paketidir” dedi.
“SERMAYEYE KIYAK YAPTIKLARI MİKTAR: 2 TRİLYON 200 MİLYAR TL”
“Bu paket ile ne kadar tasarruf edileceğine dair net bir rakam telaffuz edilmese de 100-200 milyar TL arası olacağı tahmin edilmektedir” diyen Baycu, açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verdi:
“Bütçede sermayeden almaktan vazgeçtikleri, yani kıyak yaptıkları miktara bakıyoruz tam 2 trilyon 200 milyar TL! Neredeyse 20 paket büyüklüğünde bir miktar!
Tasarruf paketi üç yılı kapsıyor. Bu üç yılda bütçelerden faize ayrılan miktarlara baktığımızda daha vahim bir tablo ile karşılaşıyoruz. 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde faiz ödemeleri için 1 trilyon 254 milyar TL’lik, 2025 için 1 trilyon 809 milyar TL’lik ve 2026 için 2 trilyon 295 milyar TL’lik bir kaynak ayrıldı. Yani 2024-2026 dönemini kapsayan üç yıllık süreçte faiz için bütçeden 5 trilyon 358 milyar TL ödeme yapılacak ve böylece faiz giderlerinin bütçedeki payı yüzde 10,5’ten yüzde 14,3’e çıkacak.
“İKTİDAR GÖZÜNÜ KAMU HİZMETLERİNE VE KAMU EMEKÇİLERİNE DİKMEKTEDİR”
Paket ile kamu yatırımları daha da azaltılıyor. Oysa mevcut durumda kamu hizmetleri alanı ve kamu yatırımları özelleştirme politikalarıyla piyasaya açılması nedeniyle zaten alabildiğine sınırlanmış durumdadır.
2006 bütçesinde bütçe giderlerinden genel kamu hizmetlerine ayrılan pay %39,5 iken bu oran her yıl düşürülerek 6 Şubat depremi gibi büyük bir yıkıma rağmen 2024 bütçesinde kamu hizmetlerine ayrılan pay %29’a kadar inmiştir.
2016 yılı bütçesinden eğitim hizmetlerine ayrılan pay %17,8 iken 2023 bütçesinde %11,2 ile dip seviyeyi görmüştür.
IMF kemer sıkma programlarının tipik özelliklerinden biri kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, bütçelerden ayrılan payın düşürülmesi ise bir diğer özelliği de çalışan sayısından azaltmaya gidilmesi, maaşların düşürülmesi ya da enflasyona sabitlenmesidir. Bu paketin özünde de bunlar bulunmaktadır.
Paket ile kamuya personel alımı emekli olanlarla sınırlanmakta, destek personel sayısı ise kademeli olarak azaltılmaktadır.
TÜİK’in tüm Ali Cengiz oyunlarına rağmen açıkladığı verilere göre dahi işsizliğin devasa boyutlara vardığı günümüzde “üç yıl daha bekleyin” demek en başta da gençlerin umutlarını söndürmek, çaresizliğe sevk etmektir.
Kaldı ki, düşen maaşlar, başta seyyanen ek ödeme olmak üzere taban aylığımıza yansıtılmayan kalemler, emekli aylığı bağlama oranlardaki çarpıcı düşüşler sonrası kamu emekçileri çalışmaya devam etmek zorunda kaldıklarından son sınır olan 65 yaşına gelene kadar emekli olmamaktadırlar. Çünkü emekli olsa bırakalım zaruri gıda harcamalarını kirasını dahi karşılayamayacaklardır.
Oysa 7. Dönem toplu sözleşmesinde, hem servis hizmetinin devam etmesi hem de servis hizmetinin sağlanamadığı durumlarda personele mesai günleri 1 gidiş, 1 geliş esas alınarak, ihtiyaç halinde birer de aktarma ücreti ilave edilen aylık toplu taşıma kartı verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu Hakem Kurulu kararı Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
Saldırı paketi ile anayasaya aykırı olarak toplu sözleşme mutabakat metninde yer alan ilgili hüküm ortadan kaldırılmaktadır. Bu durum açık hukuksuzluktur ve konfederasyonumuz konuyu yargıya taşıyacaktır.
Özcesi “kamuda tasarruf ve verimlilik paketi” diye sunulsa da adının aksine bir tasarruf paketi değil faturayı emekçilere çıkarmayı hedefleyen bir kemer sıkma paketidir. Dolayısıyla adı konmamış bir IMF programıdır.
Bu niteliği istisna tuttuğu alanlar ve adil bir vergilendirme ayağının olmamasından da anlaşılmaktadır.
Biliyoruz ki, saldırı sermayenin ve temsilcilerinin saldırısıdır.
İtibardan, faizden, Kamu Özel İşbirliği adı altında yandaş şirketlere garanti ödemelerinden, güvenlik harcamalarından, Saray harcamalarından vazgeçmeyen iktidar gözünü kamu hizmetlerine ve kamu emekçilerine dikmektedir!
“MÜCADELE HATTI ÖRME SORUMLULUĞUYLA HAREKET EDECEĞİZ”
Biz kamu emekçileri ve onların gerçek temsilcisi KESK olarak; saldırı paketine karşı bir mücadele hattı örme sorumluluğuyla hareket edeceğiz. Bunun için Konfederasyonumuz öncelikle zaten yetersiz olan kamu yatırımlarının ve kamu personeli istihdamının kısılmasından, esnek ve uzaktan çalışma ile güvencesiz istihdamın arttırılmasına, angarya çalışmanın arttırılmasından ücretlerin düşürülmesine, lojmanların ve sosyal tesislerin satılmasından servis hizmetlerinin kaldırılmasına kadar uzanan “Saldırı Paketine” karşı bir mücadele programı oluşturacaktır. İktidarın Varlık fonu ve kamu bankaları kredileri ile bir anlamda paralel bütçe oluşturduğu gerçeğinden hareketle tüm bunlara karşı topyekûn bir mücadele hattına ihtiyaç olduğu açıktır. Bunun için mücadele programının tüm emek ve meslek örgütleri ile ortak bir program ve mücadele hattında buluşturulması için çabalarımız sürecektir.
Mücadele programımız kapsamında yapacağımız eylem ve etkinliklerimizi “Yoksulluk, İşsizlik, Güvencesizlik Paketine Hayır! Emekçiler Tasarruf Paketi Altında Yürütülen Saldırı Politikalarına Sessiz Kalmayacak!” şiarı ile gerçekleştireceğiz. Saldırı paketine mücadeleyi yükselterek karşı koyacağız.
Bu vesileyle bir kez daha belirtiyoruz:
Kamudan tasarruf değil Saray harcamalarından tasarruf edilsin.
Vergide adalet sağlansın, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın.
Yandaşlara, “Beşli Çetelere” hazineden yapılan döviz garantili projelere, Kur korumalı mevduat soygununa son verilsin.
Bir dakikalık masrafı 2 emekli maaşına, bir aylık gideri iki büyükşehir belediyesi giderine denk olan Saray ve bağlı harcamaları kısılsın.
Kamu idarecilerinin kimi zaman özel gezileri için dahi kullandığı lüks uçak ve makam harcamalarına son verilsin.
Personel eksikliği giderilsin, personel alımında liyakati ortadan kaldıran, torpilin kapısını sonuna kadar açan mülakata ve siyasal kadrolaşmaya son verilsin.
Angarya çalışma yasaklansın, esnek ve uzaktan çalışma yönetmeliği hazırlıkları sonlandırılsın.
Gerçek ve özgür toplu sözleşme koşulları sağlansın.
Emeklilere insanca yaşayacakları maaş verilsin.”