ZENGİN: YEĞENİM ÜZERİNDEN YAPILAN SALDIRILARI REDDEDİYORUM!
Ak Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Av. Özlem Zengin, törene katılan tüm gençlerin sınavı hakkıyla kazandığını ifade ederek, “Kimsenin onların emeğini gölgelemeye hakkı yoktur. Burada bir genci tebrik etmek nasıl yargıyı etkilemek olabilir ki? O sebeple, yapılan bu saldırıların hepsini reddediyorum” dedi.
Editör-Taner Yeşilsu
Ak Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Av. Özlem Zengin, kardeşinin oğlu olan yeğeninin hâkim olmasıyla ilgili yapılan eleştirilere TBMM çatısı altında yanıt verdi.
“Adalete Muhalif Hiçbir Davranışım Olmadı ve Olamaz”
Zengin Meclis konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
*“Sayın Başkanım, ben 30 yıldır avukatlık yapıyorum. Hukuk camiasının içerisindeyim ve hayatımın tamamını bir adalet arayışı olarak tanımlıyorum. Bugün değil, hukuk fakültesine girdiğim andan itibaren adalete muhalif hiçbir davranışım olmadı ve olamaz. Avukatlık yaparken de milletvekilliği yaparken de gözettiğim birinci ilke adalettir ve burada bulunan milletvekili arkadaşlarımın da buna şahit olduğuna inanıyorum.
Yaklaşık on yıla yaklaşan milletvekilliği sürecimde hiçbir hâkim ve savcı ile ilgili yer kurasına dahil olmadım. Evet, doğrudur; benim kardeşimin oğlu hâkim oldu. Törene gittiğimde oradaki gençlerin tamamı hâkim ve savcı olmuş, sınavlarını ve mülakatlarını başarıyla geçmişlerdi. Biliyorsunuz, bitirme sınavını da vermişlerdi ve kura ile hangi şehirde görev yapacakları belirleniyordu. Teknik olarak baktığınızda, kurumsal bir seremoni değil, sadece bir tören, bir nişan merasimi gibi bir organizasyon söz konusuydu.”*
“Yeğenimi Tebrik Etmek Suç Değildir”
Zengin, Meclis kürsüsünden eleştirilere sert yanıt vererek, törene katılımının herhangi bir yönlendirme veya etki unsuru olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti:
*“Ben törene katıldığımda, yerimde oturduğum sürece bundan bahsedilmediği için herhangi bir sorun yoktu. Ancak, sadece ve sadece yeğenimi tebrik ettiğimde, onu onurlandırdığımda, bunun bir problem ve etki unsuru olarak görülmesi yanlış bir yaklaşımdır.
Bakın değerli arkadaşlarım, insanlar hayatta kendi yaşadıklarından yola çıkarak tepkiler verir, refleksler gösterir. Ben de hâkimlik sınavına başvurmuş, ancak başörtülü fotoğraf verdiğim için evrakları iade edilerek sınava dahi alınmamış bir insanım. O dönemde bizi sınava almayanlar, bunu laik Cumhuriyet adına yaptıklarını söylüyorlardı.”*
“Siyaseti Değersizleştirmeye Kimsenin Hakkı Yoktur”
Konuşmasında yargının bağımsızlığına vurgu yapan Zengin, Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyelerinin milletvekilleri tarafından belirlendiğini hatırlatarak, siyasetin değersizleştirilmemesi gerektiğini ifade etti:
“Biz burada Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyelerini belirliyoruz. Yedi üyeyi milletvekillerinin oylarıyla seçiyoruz. O yüzden yapılan bu eleştiriler yersizdir. Kimse, bir gencin başarısını gölgelemeye çalışmamalıdır.”
“Milletvekilleri Önce Kendi Hukukuna Sahip Çıkmalıdır”
Zengin, medyada milletvekilleriyle ilgili çıkan bazı haberlerin gerçeği yansıtmadığını savunarak şu ifadeleri kullandı:
“Bakın, televizyon programlarında milletvekillerinin trafik cezasıyla ilgili verilen haberler bile yalan. Milletvekilleri önce kendi hukukuna sahip çıkmalıdır. Burada bir genci tebrik etmek nasıl yargıyı etkilemek olabilir ki? O sebeple, yapılan bu saldırıların hepsini reddediyorum.”
Özlem Zengin’in bu açıklamaları kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Zengin, adalet ve hukuk sistemine olan bağlılığını yineleyerek eleştirilere karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.
