Tokat

SİT alanına sıfır noktada başlatılmak istenen maden faaliyetleri köylünün tepkisini çekti

Tokat Yeşilyurt’ta tarihi ve doğal SİT alanı sınırında başlatılan maden arama çalışmaları, yöre halkının su kaynakları ve kültürel mirasın yok olacağı endişesiyle tepkisini çekti.

İlçeye bağlı Karadere mevkiinde maden arama faaliyetlerine yönelik tepkiler büyüyor. Zile Madencilik İnşaat Nakliye Enerji Sanayi Limited Şirketi’nin Haziran 2022 tarihinde yaptığı başvurunun ardından bölgede başlatılan numune alma işlemleri, yöre halkın endişelendirdi. SİT alanı sınırında yer alan, tarihi ve doğal zenginlikleriyle dikkat çeken, geçmişte Romalıların yaşadığı düşünülen alanda, kumla kapalı iki mahzen girişine sahip bir kale yapısı yer alıyor. Aynı zamanda Karadere içinden geçen su kaynakları, şelale ve Yeşilırmak’a bağlanan dereyle birlikte bölgeyi önemli bir ekosistem hâline getiriyor. Köy sakinleri, maden arama faaliyetlerinin bu tarihi bölgeyi tehdit ettiğini ifade ederek, su kaynaklarının kirlenmesi, tarihi dokunun zarar görmesi ve doğal yaşamın yok olması gibi geri dönüşü olmayan sonuçlarla karşılaşabileceklerini dile getirdi. Vatandaşlar ayrıca, bölgeye zaman zaman definecilerin de geldiğini belirterek kültürel varlıkların da risk altında olduğunu vurguladı. Doğal ve tarihi mirasın korunması adına yetkililere çağrıda bulunan yöre halkı, maden arama izninin iptal edilmesini ve Karadere bölgesinin sit alanı sınırları içerisinde genişletilerek tamamen koruma altına alınmasını talep etti.

“Rumlar ve Ermeniler bu bölgede birlikte yaşamış”

Sit alanının hemen yanında maden araması yapmak için numune alındığını söyleyen yöre sakinlerinden Mehmet Sabancıoğlu, “Burayı biz 1978 yılında keşfettik ve 35 metre indikten sonra toprağı taşıyamadığımız için bıraktık. Buranın sonunun aşağıdaki şelaleye uzandığı söyleniyor. Ermeniler ve Rumlar bu bölgede birlikte yaşamışlar. Karşı tarafımız onların köyü. Burası sit alanı ve diğer tarafında mermer madeni aramak için müracaat etmişler. Bu güzel harika doğamızı bozmak istiyorlar. Onların amacı buradaki hazineyi bulmak. Atalarımızdan duyduğumuz kadarıyla burada Tokat’a yetecek kadar hazine varmış. Devletimiz gelsin kendi jeologları burada arama yapsın. Diğer madencilere kesinlikle izin vermeyeceğiz” dedi.

“SİT alanı ile maden arayacakları yer arasında 1 metre yok”

Maden ocağının açılmasıyla 100 köyün etkileneceğini savunan Hüseyin İşeri ise, “Rumlar ve Ermenilerin burada yaşadıkları belli. Yukarıda kalıntılar var. Irmak üzerinde hamamları çıktı. İki tane mahzen olduğu söyleniyor. Kale tepesi surlarla çevrilmiş. Burada şelalemiz var. Tarım arazimiz var. Çamlıbel’den gelen ırmağımız önce Çekerek, oradan da Yeşilırmak’a karışıyor. Bu su olmazsa 100 köyde hayat olmaz. Sit alanına ne amaçla maden ocağı sertifikası aldılar anlamış değiliz. Sit alanı ile maden arama yapmak istedikleri yer arasında bir metre yok” diye konuştu.

Benzer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu