AK Parti ve Boyraz…
Kuruluşu 19 yıl, iktidara gelişinin üzerinden ise 18 yıl geçmiş. 2002 yılında ilk seçimlere giren AK Parti’nin temel sloganı, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” idi. Öyle bir kapsayıcı ifadeydi ki, bu sloganı her alana yayabilirdiniz.
Ekonomi mi, eğitim mi, istikrar mı, vesayetler mi, darbeler mi, dış politika mı, sağlık mı, hemen yapıştırın, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…” Kim bulduysa bu sloganı, hem toplum psikolojisini hem de toplumsal beklentiyi biliyormuş. Gizli bir hamaset, insanların aklında kalıcı ve dünde yaşadıkları tüm sorunların cevabı niteliğinde bir slogandır.
AK Parti öncesinde de vaat kapsamında benzer şeyler söylendi. Mesela merhum Demirel’in “Kim ne veriyorsa ben iki katını veriyorum” sözü, daha köylüce, daha hamaset vaadi, daha rijit, daha kabacadır. Oysa, AK Parti’nin bu çıkış sloganının çıktığı sokakta aynıdır. Fakat, daha gizli-saklı, daha nezaketli, daha toplumsal hassasiyete dikkat ediyor.
AK Parti’nin 18 yıllık iktidarında çok zemheriler gördü, çok ayaz yedi, birçok vesayetle mücadele etmek zorunda kaldı. Askeri vesayet, bunun en başında geleniydi. Askere darbe yapıyor diye kızıyoruz ya, kızmaya hakkımız yok. Çünkü, Anayasa’da “Cumhuriyeti koruyup kollamak” gibi bir görev verip, Harp Okullarında da, “Hangi hallerde darbe yapılmalıdır” başlığı altında ders okutulursa, elbette asker, ülkeyi kendi kriterlerine göre tehlikede gördüğü anda darbe yapmaktadır.
Yatırım ve hizmetlere ilişkin bir bilançoya girmiyorum. AK Partinin kamu içindeki “vesayet” alışkanlığı ve “Halka rağmen halk için” anlayışıyla devlet/hükümet olma tarzını baştan sona değiştirerek, Türkiye’nin demokratik ülkeler arasına girmesini sağlamıştır. Daha birkaç yıl öncesine kadar, bir bakandan daha çok Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının isimlerini ezbere bir ülkeydik. Soruyorum, şimdi Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının isimlerini bilen var mı?
AK Parti’nin 18 yıllık iktidarı, salt “Metal yorgunluğu” ile geçiştirilecek bir kaybı yok. Nasıl ki, kuruluşunda bir prizmanın tavandan tabana doğru inşası yapıldıysa, artık şartlar değişti, yeniden silkinmenin yolu tabandan tavana doğru yeniden bir inşaya ihtiyaç var. Tıpkı, Fransız düşünürün “Değişmeyen tek şey değişimdir” dediği gibi, AK Parti’de de tepeden tırnağa bir değişimin, gerekirse eski tecrübelerin yeniden işbaşına getirilerek yeni bir yol haritasının çizilmesi gerekiyor.
Türkiye’nin içinde bulunduğu durum, “Ülkenin bekası” ile özetlenecek bir durum değildir. Ahali büyük bir ekonomik darboğaz içerisindedir. Tokat ölçeğiyle ilgili dün yaptığım bir paylaşım, yoğun bir ilgi gördü ve çok iyi geri dönüşüm oldu. AK Parti’deki yorgunluk, isteksizlik ve yılgınlık emareleri salt Tokat’ta değil, bütün ülkede bu sorun yaşanıyor. Elbette, kendi şehrimde ki iktidar partisinin ne yapacağı ilgilendiriyor. Muhtemelen Haziran ayında yapılacak il kongresinde başkan ve yönetimde kim ya da kimler olacak. İktidar partisinin örgütü, ilimize getirilecek hizmet ve yatırımların anahtarı olduğu için, parti başkan ve yönetimi önemlidir.
Dün yaptığım paylaşım şöyleydi: AK Parti bu hafta 3 ilçede kongresini gerçekleştirdi. Muhtemelen il kongresini Haziran ayında yapabilir. İl başkan adayı konusunda bir netlik yok. Mevcut başkan Metin Polat aday. İl genel meclisi başkanı Erol Duyum adaylık için yoklama çalışmalarını sürdürüyor. Ancak bir isim var ki, O olursa herkes elbette diyecek. Ak Parti’nin önümüzde ki seçimlere salimen ulaşması ve başarı sağlaması için bu isim etrafında son dakika kenetlenme olabilir. Daha önce başkanlık yaptı.
Başkanlığı süresince pek görüşmedik. Nasıl desem, pek birbirimizi sevmedik. Ama kabul ediyorum ki, döneminde teşkilatı diri tutuyor, birlik ve beraberliği sağlayabiliyor, Tokat ve hatta hinterlandında parti faaliyetlerini üst düzeyde gerçekleştirebiliyordu. Mevcut Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu ondan aldığı bayrağı yukarılara taşımıştı. Bu siyasetçi Mustafa Boyraz’dır. Şimdi herkesin aklındaki bir isim olarak konuşuluyor ama Mustafa Boyraz bu konuşulanlara ne diyor,, bilinmiyor…
Bu paylaşımın üzerine yorumlar yapıldı, geri dönüşler oldu. Mustafa Boyraz’ın 7 yıllık il başkanlığı süresince bu şehirde iz bıraktığı anlaşılıyor. Görüş belirtenler sadece AK Partililer değildi, başka siyasi görüşteki insanlarında Mustafa Boyraz ismi üzerine pozitif görüş belirtmeleri ilginçti. Başkan Boyraz’ın bu görevden ayrıldıktan sonra, hiçbir siyasi savrulma yaşamadan, yine partisinin yanında olarak sessizce beklemesi, demek ki kendi hanesine artı yazılmış.
Özetle, AK Parti ile aynı yaşta bir siyasi tecrübesi olan Mustafa Boyraz’ın İl Başkanlığına aday olup-olmayacağını bilmiyorum. Bu yazıda yapmak istediğim şey, toplumda bir karşılığı olan yerel bir siyasetçinin yeniden sahada olması gerektiğine inancımdır.
