Cemal İncesoyluerKöşe YazılarıTokat

Okçular tepesini terk etmeyin!

Son 10 gündür, Türkiye’nin gündemi “darbe yapılacak” kelimeleri üzerine çalkalanıyor. Birçok güvenilir gazeteci yazarın uyarı nitelikli yazıları, konuya hakim uzmanların televizyon kanallarında konuya ilişkin konuşmaları, mevzunun ciddiyetini gösteriyor.

Abdurahman Dilipak’tan Fehmi Koru’ya, Süleyman Özışıktan Soner Yalçın’a, Nedim Şener’den Cem Küçük’e uzanan geniş bir yelpaze ve skala aralığında, ortak nokta darbe ihtimalidir. Öte yandan, FETÖ’cü kaçaklardan Emre Uslu, Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan ve Can Dündar’ın yeni algı rotası… Peşinden, 15 Temmuz darbe kalkışmasının siyasi ayağı olarak, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı olduğunun iddiası… Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın da örneklemeler yaparak, darbenin siyasi ayağının Kılıçdaroğlu’nu söylemesi…

Öyle bir hız ki, gündem ve gündeme dair söylenen/yazılanlara yetişmek mümkün değil. Belli ki, ateş olmayan yerden duman çıkmaz. O halde, yeniden bir daha “Demokrasi nöbetlerine” başlayıp, okçular tepesini boş bırakmamak gerekiyor.

Ne yazık ki 4 yıldır FETÖ’cüler Türkiye’nin hiçbir kurumundan tam anlamıyla temizlenmiş değil. Son seçimde, asker lojmanları ile bürokratların ağırlıklı olarak oturduğu sitelerde çıkan oylar ve siyasi parti çetelesinde ilginç sonuçlar çıkmış. Süleyman Özışık’ın yazdığına göre, buralarda %75 oranında CHP’ye oy çıkmış. Bu sonuca göre, bir darbe senaryosu gerçek olarak anlaşılır mı?

Tabii, CHP içerisinde darbeden sonra danışmanlar düzeyinde FETÖ’den yargılanıyorlar. Bençer bir durum AK Parti içinde geçerlidir. Hala AK Parti içindeki FETÖ’cü kriptoların temizlendiği kanaatinde değilim. Hatta, çok öncelerde yazdığım bir yazıda, AK Partililere karşı AKP’liler direniyor demiştim. Bu gerçek hala tüm çıplaklığıyla geçerlidir.

15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından FETÖ ile verilen mücadele de Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın yalnız kaldığını sadece ben yazmadım, aklı başında herkes bu realitenin farkındaydı. Emekli General İlker Başbuğ, bundan 2 yıl önce, “Cumhurbaşkanı Erdoğan tek başına FETÖ ile mücadele ediyor” derken, bugün başka şeyler söylüyor.

Düğmeye bir yerlerden basılmışçasına, bilinen herkes koro halinde Başkan Erdoğan’a yönelik saldırıya geçti. Bu saldırıların temel mantalitesi de, FETÖ’nün siyasi ayağı suçlamasıydı. Bu kadar acımasız bir iftira, bu kadar mesnetsiz ve yalan iddialar nasıl yapılıyor?

Düşünebiliyor musunuz, 4 yıldır hayatına kast eden bir örgütle yaptığı mücadeleye karşılık, o örgütün siyasi ayağı iddiasında bulunabiliyorlar. Bütün bunlar bir amaç için yapılıyor. Yeni bir darbe kalkışmasının alt yapısı için uğraşılıyor. O sebeple, “Caminin minaresini çaldılar da, buna kılıf hazırlanıyor.” Başkan Erdoğan’ı yıkmak için ve olası bir FETÖ/PKK darbesini meşrulaştırmak üzere, emperyal güçler ve ülkeler bir yandan, Türkiye’deki lejyoner işbirlikçiler bir taraftan algı saldırısına başladılar. Maksat, öyle gizli kapaklı değil, apaçık darbe hazırlığıdır…

Türk Milleti nasıl ki 15 Temmuz gecesi bir kahramanlık destanını tarihe kayıt düştüyse, böyle bir kalkışmada da aynı direniş ve kıyamı yapacaktır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. O sebeple, siz siz olun “Okçular Tepesini” asla terk etmeyin, büyük planı bozmak üzere hazır olun… Çünkü, Türkiye’nin var oluş sebebi Türk Milletidir.

Türkiye’nin bekası sözünü, Başkan Erdoğan ile MHP Lideri Devlet Bahçeli boşuna söylemiyormuş. Kısır çekişmeleri, makam-mansıp ve ikbal mücadelelerini bir kenara bırakıp, Türkiye’nin var oluş destanına yeni sayfalar eklemek üzere hazır olmalıyız…

Benzer Haberler

Başa dön tuşu