Tokat Medyası az bir fireyle oradaydı. Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’ün geçiş güzergahında olan Tokat’a da uğradı. Buna rüzgar gibi geldi geçti de diyebilirsiniz.
Bir haftalık gezi programını sürdüren Sarıgül, Çorum programı için Sivas’tan Tokat’a uğradı. Ama Eylül ayında Tokat’a 2 günlük program içinde söz verdi. Doğrusu, TDP Genel Başkanı sayın Mustafa Sarıgül’ü herkes gibi uzun süredir izliyorum. Buna Şişli Belediye Başkanlığı ve ondan önce de milletvekili ollduğu dönemleri sayabiliriz. Sarıgül CHP milletvekili ve TBMM divan üyesi olduğu dönemde, bende Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi olarak görev yapıyordum. O dönemin meclis başkanı Hikmet Çetin ile çok görüşmelerim oldu ama Sarıgül ile o dönemde yollarımız çakışmadı. Nasip bugüneymiş.
Öncelikle, Sarıgül’de olağandışı başka bir deyişle olağanüstü bir enerji ve bulunduğu toplumu bir anda paratoner gibi kendisine çeken bir özel bir aorası var. Eleştirileri var, itirazları var, ülke yönetimine ilişkin sisteme dair olmazları var ama, bunun yanında ayakları yere basan önerileri de var. Yani, mevcut muhalefet liderlerinin yaptığı gibi, salt eleştirisi yok, peşinden çözüm öneride var.
TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’ün konuşmalarında 3 başlık çıkardım. Sarıgül şu görüşlerini dile getirdi:
1- Türkiye Parlamenter sisteme geçilmelidir. Türk Milletinin devlet geleneğinde istişare ve divan toyu vardır. Tek kişinin verdiği kararlar her zaman isabetli olmaz, hatta yanılma payı daha yüksektir.
2- Türkiye tarım ülkesi, Tokat’ta tarım il’dir. Verimli ovalara sahip Tokat’ta “Pancar Ekim kotası” gibi uygulamalar derhal bitmeli. Tarım politikasında iktidara geldiğimizde, tıpkı devlet yolcu garantili sistem gibi, çiftçilerimize de ürün alım garantili bir sistemi hayata geçirerek, çiftçimizin hem daha çok üretmesini sağlayacağız, hem de çiftçimizin olası zararının önüne geçmiş olacağız.
3- Türkiye acilen bir göç politikası belirlemelidir. Bir zamanlar Almanya bizden göç ve işçi alırken vasıflar üzerinden aldı. Afganistan üzerinden gelen göçler derhal durdurulmalıdır. Uluslararası mülteci sözleşmelerine göre, bu tür göçleri kabul etmemiz mümkün değil. Eğer göç kabul edeceksek, üstelik 30 yıldır işgal ve savaşın içindeki Afganistan’dan bir göç alacaksak, temel göç politikamızı belirleyip, uluslararası normlara da uygun bir yol izlemeliyiz. Aksi takdirde, Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atmış oluruz.
Bu üç görüşe de aynen katılıyorum. Özellikle tarım ve çiftçilerimize ilgili tez ve önerileri son derece yerindedir. Bence sayın Cumhurbakanımız TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’ün bu tarım politikasını Türkiye genelinde uygulamalıdır.
Birde, Sarıgül’de şunu gördüm. Kompleksiz bir siyasetçi. Sol cenahtan gelmesine rağmen, kimi kavramları sol jargon üzerinden yapmasına rağmen, merhum Özal ve Demirel’den örnekler verip, pozitif ifadelerle yad etmesi çok değerli. Üstelik, Sarıgül Türkiye Değişim Partisini merkez partisi olarak devam ettiriyor. Hem geçmişteki siyasi retorikleri, hem de Z kuşağınında dikkatini çekecek aforizmaları kullanıyor.
Tokat’a değerli dostum ve hemşehrimiz TDP İstanbul İl Başkanı Yusuf Polat’ın gelmesine de ziyadesiyle memnun oldum. İstanbul’da 500 bine yakın Tokatlı yaşıyor. Sarıgül’ün, İstanbul’u Yusuf Polat’a emanet etmesi, çok akıllıca ve ustaca siyaset. TDP Tokat İl Başkanı Feyyaz Yılmaz, bizim kardeşimiz evladımızdır. Başarılı olması için elbette yanında olacağız.
