Birkan DemirciÇorum'dan Güncel HaberlerKöşe Yazıları

EVLAT HAİNLİK Mİ ETTİ, VATANPERVERLİK Mİ?

Bir kaç gündür Çorum’da Koronavirüs sebebiyle alınan tedbirlere uymadıkları sürekli dışarıda durdukları gerekçesi ile aile fertlerini polise şikayet eden bir genç arkadaştan bahsediliyor.

Gerçeklerle birlikte dedikodularda almış başını gitmiş, bir çok bilen bilmeyen konuşmaya başlamış, herkes kendince bazı yorumlar yapmış.

Kimisi diyor “Olur mu öyle şey, insan ailesini şikayet eder mi?” hain evlat.

Kimisi diyor “Zaten araları bozukmuş intikam almak için bunu fırsat bilmiş.”

Kimileri diyor ” çocuk ailesinden para istemiş vermemişler.

Onun üzerine şikayet etmiş. “Velhasıl her kafadan bir ses çıkıyor. Bilende konuşuyor bilmeyende ama ne hikmetse bir çok kişi olayı objektif olarak değil de sırf konuşmak için konuşuyor. Şimdi ailesini şikayet eden bu genç arkadaşımıza laf edenlere ne diyeyim bilemedim; adamın biri kurban mevzusunu anlatıyormuş:

“Çocuğu olmayan Hazreti Davut Allah’a dua etmiş, ‘Ya rabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim’ demiş. Dua tutmuş, Davut, kızının adını Ayşe koymuş, gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş, hazreti Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken, Azrail, gökten bir keçiyle çıkagelmiş, ‘kızı bırak, al bu keçiyi kurban et’ demiş”
Dinleyenlerden biri artık dayanamamış ayağa kalmış:
“Yahu düzelteyim diyeceğim de bunun neresini düzelteyim; Hz. Davut değil Hz. İbrahim; Kız değil erkek; Ayşe değil İsmail; Azrail değil Cebrail; Keçi değil, koç” demiş.

Bu genç arkadaşa laf edenlerinde neresini düzeltelim; bir kere şikayet etmiş de sebebi ne olursa olsun devletin emrinde yasak olan işi yapan ailesini şikayet etmiş.

Şikayet etmiş sağlıkları için, şikayet etmiş diğer insanların sağlığı için, şikayet etmiş kendisi acil servis çalışanı salgının ciddiyetini çok iyi biliyor, şikayet etmiş kendisinin işi kurallara uymayanları şikayet etmek. Şikayet ederek onurlu bir iş yapmış kendi ailesi de olsa ayrımcılık yapmamış, adam kayırmamış, iltimas geçmemiş Türkiye Cumhuriyeti hükümlerine karşı gelen kim olursa olsun ben görevimi yaparım diyerek vatanperverliğini göstermiş.

Bu genç arkadaşa laf edenler söz gelince Türkiye Cumhuriyeti devleti bizim en kıymetlimiz naraları atarlar ama iş devletin yasak koyduğu kanunları uygulamaya gelince “adam sende yasaklar delinmek için.” tınısını çalarlar.
“Bu ne perhis, bu ne lahana turşusu.”

Bizim milletin çoğunda iş lafta kalır hadi uygula dersen icraat çıkmaz.

Cihan Padişahı Kanuni, “Benim sağlığımda ülkemin kanunlarına karşı gelen babamda olsa evladım da olsa onu affetmem. Buna hakkım yoktur. Ya devlet başa, ya kuzgun leşe…” diyerek devletin dirlik ve düzeninin, halkın huzur ve selametinin her şeyden daha üstün olduğunu gösterdiği bir Osmanlı İmparatorluğuna padişahlık etmiştir.

Bu imparatorluğu yere göğe sığdıramayan bazı insanlar o dönemde yaşayan insanların devletin kanunlarına riayette yeri geldiğinde ailelerini bile affetmediklerinden bu şanlı imparatorluğu yıllarca en iyi şekilde idame ettirdiklerini bilmezler. Anca sözde “Kocaaaa Osmanlı İmparatorluğunun torunlarıyız biz.” derler. İşte Osmanlı imparatorluğunun kocaaaa olmasının sebeplerinden biri devletin dediğine uymayan baban olsa affetmeyeceksin, affetme lüksüne sen sahip değilsin. denildiği içindir.

Helal olsun o sevgili kardeşime, Osmanlı ruhuna sahip bir insanmış.

Birkan Demirci

Benzer Haberler

Başa dön tuşu