İsviçre Kovid-19 ile mücadelede; ülkesindeki diğer ülkelerden gelip İsviçre’ye yerleşmiş olan vatandaşlarının motive olması amacıyla tüm ülke bayraklarını Alp’lerin zirvesine yansıtacak. Dayanışma amacıyla Türk bayrağınında dağa yansıtıldığı bildirildi.
İsviçre Alpleri’nin zirvesindeki büyüleyici ay yıldızlı bayrak görüntüsü, kısa sürede İsviçre’deki Türklerin sosyal medya hesaplarında en fazla kullanılan fotoğraf oldu. Sosyal medyada yapılan yorumlarda İsviçre makamlarına teşekkür edildi.
İsviçre makamlarınca Matterhorn Dağı’na farklı günlerde farklı ülkelerin bayrakları koronavirüsle mücadeleye destek amacıyla yansıtılmaya devam edileceği bildirildi.
Günlerdir de dünyanın birçok ülkeside Kovid-19 ile mücadelede her dinden vatandaşına saygı göstererek onların motive olması amacıyla müslümanlara Ezan-ı Şerif, hiristiyanlara Çan gibi diğer dinlerin gereklilikleri ne ise onların devlet eliyle yapılması konusunda yardımcı olunuyor. Dünyanın birçok ülkesinde insanların manevi duygularını yaşamalarına bir kat daha fazla izin veriliyor.
İşte bu haberler beni fazlasıyla duygulandırdı.
Sonunda diğer ülkelerinde, bizlerin bunca zaman yapmaya çalıştığı saygı öğretisini anlamış olduklarını anladım.
Yıllardır biz Türkiye olarak milli veya dini konularımızda bir başkasının bayrağına veya manevi inancına olabildiğince saygılıyızdır.
Mesela; Covid-19 mücadelesinde alınan tedbirler neticesinde bizim ülkemizde de bulunan kiliselerde çanlar çalınmadı mı? çalındı. “çalındı derken hırsızlık olarak değil öyle bir şey yok.” sinagoglar da ayinlere izin verilmedi mi ? verildi.
Diğer ülkelerden gelip bizim ülkemize yerleşmiş olan insanlarında hüviyetlerine saygı göstererek ağrı dağına yansıtmasak ta kişilerin ellerine alıp kendi ülke bayrakları ile dolaşmalarına, evlerinin balkonlarına asmalarına izin verdik mi ? verdik.
Neden izin verdik? Nasıl ki İsviçre’de bizim ülkemizin şanlı bayrağının silüeti Alp dağlarına yansıtıldığında bizler seviniyorsak ve bayrağımızın resmini sosyal medyalarımızda paylaşıyorsak yada dünyada müslüman olmayan bir ülkede sırf azda olsa müslümanlarda yaşıyor diye ezan sesi yankılandığında biz müslümanlar nasıl seviniyorsak, hangi dinden yada dilden olursa olsun her insanın sevinmeye hakkı olduğuna inanırız biz. Diğer insanlarında manevi duygularına saygımız var bizim.
Yani şimdi İsviçre Türkiye bayrağını Alp dağlarına yansıttı diye Türkiye’nin mi oldu?
Tabiki de hayır.
Yada bir çok ülkede ezan okundu diye tüm ülke toplu olarak İslamamı geçti?
Tabiki de hayır.
Ama İnşallah doğru yolu bulup İslamı kendi istekleriyle seçerler.
Bir zamanlar Rus askeri bandosu mehter marşını söylemişti Ruslar Türk mü oldu?
Tabiki de hayır.
Avrupa’da bir çok aklı kıt insanlar vardı böyle kıt düşenen. Umarım virüs sayesinde onlarda anlamışlardır insanların düşüncelerine saygının ne derece önemli olduğunu.
Yani biz Türkiye olarak; yıllardır diğer dinlere ve ülkelere saygı duyuyoruz diye başka bir millete mi dönüştük yada din mi değiştirdik?
Tabiki de hayır.
Tüm İslam ülkelerinde olduğu gibi bizim ülkemizde de her zaman hangi dinden veya dilden olursa olsun her insana insan olduğu için saygımız vardır bizim.
Şu içinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayında dahi oruç tutan tutmayana, tutmayan tutana her zaman saygılı olmuştur ve saygılı olmaya devam edecektir.
Bu ülke topraklarında görülmemiştir ve görülmezde ırk, dil, din adına hiç bir olumsuz davranış.
İnşallah İslamın vede insanlığın emrettiği gibi saygı çerçevesinde bunca zaman nasıl saygılı yaşamışsak bundan sonrada yaşamaya devam ederiz.
Umutlar büyük olsun, insanlık baki olsun.
Birkan Demirci
