TokatTokat'dan Güncel Haberler

TOKAT DEĞERLİ BİR KALEMİNİ KAYBETTİ

Tokat’ta ortaokul iki ve üçüncü sınıfta rahmetli Fethi Günesen’in Sabah Postası Gazetesi’nde meslek hayatına başlayan ve 1980 yılında ilk kurulan Sabah Gazetesi’nde profesyonel gazetecilik hayatına başlayan Sevan Çamlıca Başakşehir de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Editör-Taner Yeşilsu

Meslek hayatımızda sözün bittiği, kalemimizin tükendiği yerdeyiz. Tokatlılar usta bir kalemi kaybetti. Yazacak söz, söylenecek kelime kalmadığına göre  sözü işin üstadı Sevan Çamlıca’ya bırakalım;

“GAZETECİLİK MESLEĞİNİ BANA O SEVDİRMİŞTİ.. BUGÜNE KADAR EKSİLMEDEN BU SEVGİ VE BAĞLILIK DEVAM ETTİ”

Gençlik yıllarında bir süre babamla ortak bir dükkan açan Fethi Amca’nın aynı zaman iyi bir terzi olduğunu pek bilen yoktur sanıyorum. Bu ortaklıkları bir süre sürdükten sonra ayrılmışlar ve Fethi Amca tamamiyle farklı bir kulvar da hayatına devam ederken babamda terziliğe devam etmiş. Ne var ki dostlukları kardeşlikleri hiç bitmemiş. Özel günlerde, (Bayram – yeni yıl kutlaması vs gibi) ailece toplanırlarmış. Günlerden bir gün babam benim sabahlara kadar saman kağıtlara yazmaya çalıştığım, hikayeleri benden habersiz toplayıp Fethi Amca’ya götürünce o güzel insanı daha iyi tanıma fırsatı bulmuştum. Henüz ortaokul iki veya üçüncü sınıfı öğrencisiydim. Yazdığım öyküler daha ziyade toplumsal sorunlarla ilgiliydi. Fethi Amca bunları okumuş, tabii dünya kadar imla hatası ve düşük cümleler var, bunları düzelterek Sabah Postası’nda yayınlanmıştı.

Babam akşam eve geldiğinde gazeteleri gösterince şaşırmış ve çok sevinmiştim. “Sevan Çamlıca’dan Öyküler” diye bir köşe ayırmıştı Fethi Amca. İlk hikayemin konusunu ise o günlerde çıkan Cem Karaca’nın Tamir Çırağı adlı şarkısından esinlenmiştim. Tabii isminizi görmek insana farklı bir gurur veriyor, kendinize olan güveniniz yerine geliyor böyle durumlarda. Babam o güne kadar yazdığım on hikayemi götürmüştü. Beni ise bunlar bitince ne olacak onun telaşı sarmıştı. Ertesi gün akşama doğru ertesi günün gazetesini almak için matbaaya gittiğimde **Fethi Amca **beni karşısına oturtturdu. Elinde benim hikayeler vardı. Kağıtlar Fethi Amca’nın meşhur kırmızı renkli tükenmeziyle yaptığı düzeltmelerden adeta gelincik tarlasına dönmüştü.. O gün benimle epeyi konuştu Fethi Amca. Konu seçimlerinden tutunda yazı yazarken dikkat edilmesi gereken konulara kadar.

Bu hikayeler uzun bir süre devam etti. Ancak sonrasında mutlaka devam etmem gerekiyordu… En azından ben öyle olmasını istiyordum.. Bu defa o köşeye farklı konularda yazmaya başladım. İlk 10 Kasım günü uzun bir yazı yazdım. Bu yazımda hem Sabah Postası’nın hem de Akcan’ların sahibi olduğu Tokat Gazetesi’nin birinci sayfasında yayınlandı. Henüz ergen denilebilecek bir yaşta bunları yaşamak son derece gurur vericydi ve bana da bu imkanı veren Fethi Amcam’dı… O günden sonra bütün ulusal bayramlarda ve 10 Kasım’da bu görevi bana vermişti… Akşamları gazete almaya gittiğimde mutlaka 15 -20 dakika sohbet ederdik. Yazılarımın dozu biraz daha siyasi ağırlıklı olarak arttığı zaman bana bir şey dememişti ama babama şakayla karışık, “Garbis oğluna bir şey söyle bu saatten sonra bizi içeri mi attıracak “ demişti.

Buna rağmen bir öğrenci için zehir zemberek yazılarımı hiçbir zaman sansürlemedi.. Ne yazdıysam olduğu gibi yayınlamıştı. Çünkü kendisinin yazı uslubuna çok benziyordu yazdıklarım. Ortada haksızlık varsa kimseyi tanımıyordu. Belediye başkanı, yargı mensubu vali kim olursa olsun doğru bildiğine emin olduğu her konuyu lisan-i münasiple 4 sayfalık gazetesinde yayınlıyordu. Sizin anlayacağınız çıkardığı gazetelerin hiç birisi bugün yayınlananlar gibi değildi. Teknolojik olarak belki bugünle kıyaslanmazdı ama etkisi çok fazlaydı..

Fethi Amca’nın kendi gazetesi ve daha sonrada sorumlu müdürlüğünü yaptığı Tokat Gazetesi’nde benim için ayırdığı o köşeye İstanbul’a gelene kadar sürekli yazdım. Hatta İstanbul’a geldikten sonra bile 5-6 ay devam etti yazılarım.. Nereden nereye.. Babamın arkadaşı, aile dostu, iş ortağı Fethi Amca “bacak kadar çocuğun” yazdıklarına yer vererek sonrasında bana gazetecilik gibi çok sevdiğim bir mesleğin yolunu açmıştı. Allah gani gani rahmet eylesin, mekanı Cennet olsun.

İSTANBUL DA MAGAZİN HAYATI ONDAN SORULDU

1980 yılında yeni kurulan Sabah Gazetesi’nin Mecidiyeköy Atakan Sokak’taki binasında profesyonel gazetecilik hayatına başlayan ve Milliyet, Gözcü Gazetelerinden sonra emekli olan Sevan Çamlıca Tokat’ın renkli simaları arasına katıldı. Tokat’ın gelişmesi ve kalkınması için sosyal medya platformu kuran Sevan Çamlıca yaşadığı İstanbul’dan Tokat’a yön veriyordu. Ruhu şad mekanı cennet olsun. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.

Benzer Haberler

Başa dön tuşu