Dünyaca ünlü Fransız düşünürü Rene Descartes, “Düşüncelerimiz dışında hiçbir şey tamamen bizim değildir” der. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da bir şairimizin mısralarıyla bu cümleye katkı verir ve “Göklerden gelen bir karar var” mısrasıyla, bir ilahi karara vurgu yapar.
Bazı şeyler nasip kısmet işidir. Sanıldığı gibi, pratik bir strateji üzerine herşeyi yüklemek pek adil olmaz. Lakin, hiçbir şeyde tek başına bir başarının kapısını aralayamaz. Başarı, tek başına bir kavram olmasına rağmen, başarıyı sağlayacak olgu, bir kaç unsurdan oluşur.
Dün, yani cuma günü CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, telekonferans sistemiyle il başkanlarıyla bölgesel bir toplantı yaptı ve ilk kez tanık olduğum bir konuşma gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, “İl Başkanları bölgesinde herkesi ve her kesimi kucaklamalıdır, dini, mezhebi, meşrebi, etnik kökeni ve hatta siyasi görüşü ne olursa olsun herkesi kucaklamalıdır. Çünkü biz iktadara yürüyoruz” diyordu.
Bu düşünce ve sözleri nereden hatırlıyoruz? Açın bakın AK Parti’nin ilk kuruluş manifestolarına, bu cümlelere benzer cümleler göreceksiniz. AK Parti’nin özellikle son zamanlarda yaptığı genişletilmiş il başkanları toplantılarında ki Reisin konuşmalarına bir bakın, herkesi kucaklamak, birleştirici olmak, toparlayıcı olmak, geniş bir perspektif ile bulunduğu şehirde her kesimle dostluk kurmaktan söz eder. Başkan Erdoğan, “Partimizin düşmanlarını azaltacak, dostlarını çoğaltacak başkan ve yöneticilerine ihtiyacımız var”diyor.
Zaten, eğer iktidar olmak ve kalmak istiyorsanız, marjinal değil merkez partisi olmak durumundasınız. AK Parti’nin 18 yıldır iktidar da kalmasının sırrı, ülkenin tüm renklerini kucaklaması ve bütün farklılıkları zenginlik saymasıdır.
Eğer, Tokat’a gelirsek… Mustafa Boyraz ismi üzerinde neden bir toplumsal uzlaşma var, hiç düşündünüz mü? Çünkü, Mustafa Boyraz parti de 10 yıldır hiçbir aktif görevi olmadığı halde, hiçbir savrulması olmadı, AK Parti tireninden inen hiç kimsenin yanında olmadığı gibi aynı hizada da durmadı. Hiçbir ihanet anlamına gelecek kişi ve gruplarla ismi anılmadı. Reise bağlılık ve sadakatine halal gelecek hiçbir oluşumun içerisinde olduğuna dair ima dahi yapılamadı. Kendisinden sonra gelen il başkanı, il yöneticileri ve milletvekilleriyle ilgili tekbir negatif cümle dahi kurmadı. İl Başkanlığını bıraktıktan sonra, AK Partililiğini, normal bir üye ve nefer olarak bu zamana kadar yüksünmeden sürdürdü.
Çıkın GOP Bulvarına, denemek için 100 kişiye AK Partinin il başkanı kim olmalıdır diye sorun. 90 kişisi Mustafa Boyraz diyecektir. Bunu diyenlerin kimisi AK Partili, kimisi de CHP’Lİ, MHP’li ve İYİ Partilidir. Belki, yav AK Partilileri anladım da, diğer partililer neden Mustafa Boyraz diyor diye düşünebilir siniz? Çünkü Mustafa Boyraz, daha önce yaptığı il başkanlığında, yanına kim geliyorsa, onlara ne partisini sordu, nede dini ve etnik aidiyetini. O sebeple, AK Parti oyları, bu mazlum, mağdur ve ihtiyaçlıların verdiği oylarıyla sandıkları patlatıyordu.
Benim tavsiyem AK Partililere, gelin Reisi dinleyin, gelin bu erozyonu durduracak bir karar verin, gelin ego ve nefslerinizi ayak altına alıp, dava adamı gibi davranın. Ne söylemek istediğimi daha iyi anlamak için, bir önceki paragrafı bir daha okuyun lütfen…
