Cemal İncesoyluerKöşe YazılarıTokat

Artık, bu şehrin hikayeleri var…

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, şehirler salt kendi bölgelerinde ve ülke şehirleri arasında yarışmıyor. Rekabet, küresel boyutlara ulaştı. Şehirlerin ilk yarış ve rekabet alanı bölgesindeki şehirler arasında olurken, bir adım ötesi de Türkiye’deki aynı kategori içerisinde bulunan şehirler arasında olacak.

Tokat’ın son 5 yılda ortaya koyduğu performans, bölgesindeki şehirler arasındaki rekabette ipi göğüslemesiydi, bunu başardı. İstatistik ve elimizdeki somut verilere göre, sosyal projeler de Tokat, bölgedeki bütün illeri geride bıraktığı gibi, kategorik olarak aynı skaladaki bir çok şehrinde önüne geçti. Hanımeli Kültür ve Sanat Merkezlerindeki kurslar, TOKMEK (Tokat Meslek Edindirme Kursları), salt öğrenim değil, aynı zamanda iş/istihdam yönünde de ciddi sonuçlar elde etti.

Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’nun 2. Dönemi ve 6. Yılında, Tokat’ın şehir hikayelerinin yazılmasına başlandı. Bunlar, söylenip geçilecek şeyler değil. Mesela, “Engelsiz Yaşam” hipotezi üzerine yapılan projeler, sürekli ve devamlı olma özelliğiyle ödüllendirildi.

Endüstriyel Tarım ve Turizm başlıklarıyla ilgili başlatılan alt yapı çalışmalarında, Bölge Hali ile Et Entegre Tesisi, Tokat’ın en önemli adımlarıdır. Ulaşım konusunda fiziki yapılaşma noktasında yapılması gerekenler arasında bulunan Yeni Tokat Havaalanı ve Tokat-Niksar-Akkuş Yolu, Tokat’ın ürettiklerinin pazarlaması için en önemli iki projedir.

Tokat Belediyesinin kısıtlı öz kaynak gelirlerinin en önemli kısmı, arsa üretimi ve imar tadilatlarıdır. Bu konuda, Başkan Eroğlu’nun seçimlerde dile getirdiği Gezirlik başta olmak üzere, kimi mahallelerde gerçekleştireceği Kentsel Dönüşüm projeleriyle, hem belediyeye ciddi bir akar sağlayacak, hem de inşaat sektörünün yeniden canlanmasına sebep olacaktır.

“Tokat Sevdası”, artık sözde değil özde somut adımlarla ve ete kemiğe bürünmesiyle görünür olabiliyor. Kısır çekişmeler, dedikodu, gıybet ve iflah olmaz körü körüne muhalefet, bu şehrin potansiyel enerjisini tüketir. Ne yazık ki, bu şehrin kendi hikayesini bir türlü kaleme alamayışının en önemli sebebi de budur. Toplumsal ve yerel kalkınmanın en temelinde, herkesin taşın altına elini koymak vardır ki, Tokat ve hinterlandında bundan 35 yıl önce bunu göstermişti.

Özellikle eğitim ve sağlık alanlarında Türkiye’nin model ili olabilmişti. Tokat Belediyesinin yatırım ve projeleri, önüne koyduğu hedefler ile Tokat Valisi Ozan Balcı’nın “Hedef 2023” çarkında yer alan projeleriyle, Tokat yeniden harekete geçti. Bütün bunların ortak mesajı, “Karanlığa küfretmek yerine, bir mum da sen yak” anlamına geliyor.

TOKMEK, nicelikten ziyade nitelik anlamında, hem Tokat’ın unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının yeniden yaşatılmasını, hem de istihdama yönelik hedefleriyle çıkış noktalarımızdan birisinin amiral gemisidir. Çok kurs çeşitlerinden ziyade, üretim ve ev ekonomisine katkı sağlayacak el emeği göz nuru ürünlerine yönelmesi, başarının da gelmesini sağlayacaktır.

Başkan Eroğlu’nun “rutin belediyecilik” mantalitesinden öte, “vizyon belediyecilik” anlayışı içerisinde “Kanal Tokat” projesinin hayatımızın içerisinde yer alması, salt bu şehirde yaşayanların değil, Tokat’ı ziyaret edenlerinde ilgi odağı olması, aslında turizm için bir alt yapı çalışması olduğunu gösteriyor. Bir arkadaşım, bu şehre gelenlerin fotoğraf çekineceği bir-iki yer varken, şimdi onlara ulaşmıştır diyordu. Doğrudur, şehirlerin hikayesi bu alanlarla, şehir meydanlarıyla ve şehrin tarihi dokusuyla birlikte, yapılan akıllı yatırımlarla yazılır.

Tokat’ın bir değil birkaç hikayesi var artık. Bu hikayelerimizi daha da çoğaltmalıyız. Tarihi mirasımızı yeniden ayağa kaldırıp, şehrin yaşayan organizması içerisinde yer almasını sağlamalıyız.

Benzer Haberler

Başa dön tuşu