TokatTokat'dan Güncel Haberler

TOKAT’TA SAĞLIĞA, EĞİTİME VE İNSANA ADANMIŞ BİR HAYAT

BİLAL DURMAZ: BİR ÖMRÜN ÖTEKİ HİKÂYESİ…

Bilal Durmaz ismi Tokat için apayrı bir anlam taşır. Başarılı bir eğitim hayatından sonra idealist bir doktor olarak Reşadiye’de başladığı mesleğini başarılarla sürdüren Dr. Nafiz Bilal Durmaz, eğitime, bilime ve istihdama olan katkılarıyla da büyük bir misyonu taşıyor. Yalnız doktorluğu ve işadamlığıyla değil, siyasete olan unutulmaz hizmetleriyle de bilinen Durmaz’ın CHP Tokat Merkez İlçe Başkanı iken partisine sıfır oy çıkan köy ve beldelerde, yaptığı çalışmalarla oy rekorları kırdırması ise tarihe geçen önemli olaylardan…

Gazetemiz Milli İrade için özel röportaj veren İş insanı ve duayen siyasetçi Dr. Nafiz Bilal Durmaz’ın başarılarla dolu yaşam öyküsü başta gençler olmak üzere herkese örnek teşkil ediyor.

Dr. Nafiz Bilal Durmaz anlatmaya devam ediyor:

10 YAŞINDA MATEMATİK İL BİRİNCİSİ

10 yaşımda Yeşilırmak İlkokulu’nda Milliyet Gazetesi’nin düzenlemiş olduğu matematik yarışmasında Tokat il birincisi oldum. Bu, o an için çok değerli bir şeydi; ama ailem bütün aileler gibi çok da onur vesilesi yapmadılar bu birinciliği. Bu vesileyle Tokat’ın çocuklarını temsilen 1967 yılında Tokat’a gelen Başbakan Süleyman Demirel’in huzuruna çıktım.

HEM ODTÜ’DE HEM İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ’NDE OKUDU

İlkokulda o zamanki eğitim modeli olan küme çalışması kavramını öğrendim. Ali Paşa Camisinin karşısındaki Tokat Halk Kütüphanesin müdavini oldum. Gaziosmanpaşa Lisesinde okurken okulumu temsilen Ankara’da yapılan TÜBİTAK fizik ve matematik yarışmalarına katıldım. Orta Doğu Teknik Üniversitesi makine mühendisliğini dereceyle kazandım ve birlikte okudum. Aynı yıl İstanbul Tıp Fakültesi’ni kazandım. Türkiye birincileri ve Türkiye’nin ilk elliye- ilk yüze giren öğrencileri ile hem ODTÜ’de hem İstanbul Tıp Fakültesi’nde aynı sınıfta öğrenim gördüm.

 

Ve siyaset:

MERKEZ İLÇE BAŞKANIYKEN CHP’NİN SIFIR OY ALDIĞI YERLERDE CİDDİ OYLARIN ÇIKMASINI SAĞLADI

1991 yılında SHP İl yönetimine girdim.  İl Saymanı ve İl Seçim Komisyonu başkanı olarak bir yerel ve bir genel seçimde görev yaptım. CHP il sekreterliği ve merkez ilçe başkanlığı yaptım. Kurultay delegesi oldum. Merkez ilçe başkanı olduğum dönemde, yönetimim ile birlikte sıfır oy aldığımız tüm köy, belde ve mahallelerde neredeyse bütün zamanımızı harcayarak buralardan seçimde ciddi oranda oy çıkmasını sağladık. Tüm beldelerde belde teşkilatları kurduk. Kamu görevine yeniden dönmem vesilesi ile bu ivme daha sonraki yıllarda devam etmedi.

Tokat Merkez İlçe 2018 yılı itibariyle 134.476 seçmeni ile Tokat’ın en büyük seçim çevresidir. Bu sayı muhtemelen daha da artmıştır.  Tokat ticaret ve sanayinin canlı olduğu bir merkezdir.  Sadece organize sanayide 8.000 çalışanı, yüzlerce sanayi tesisi vardır.  GOP Üniversitesinde 35.000 öğrenci, esnaf odasına kayıtlı 5000 esnaf, 3000’e yakın sanayici ve tüccarın olduğu, birçok oda, sendika ve sivil toplum örgütünün bulunduğu bir merkezdir.   CHP Tokat Merkez İlçede istenen oy sayısını ve oy oranını yıllardır yakalayamamıştır.  Bu oy oranının artışı ve sayısının katlanması için yıllardır Tokat’ta yaşayan, dolaylı ve dolaysız olarak her kesimle ilişkisi olan, herkese dokunan ilişkilerim vesilesi ile bunu sağlayacağımıza inanıyorum.  CHP’nin merkezde artan gücü ilçelere, beldelere ve köylere kadar yayılacaktır.

Tokat’ın en prestijli derneklerinden olan Gaziosmanpaşa Lisesi Mezunları Derneği’nin kurucu başkanıyım. Beş yıl süreyle başkanlık görevinde bulundum. Bu süre içerisinde derneğin kurumsal bir yapıya kavuşması ve uzun yıllar etkinliklerin devam etmesine yönelik altyapı çalışmalarını tamamladım. Binlerce mezunu olan ve Tokatlıların yardımlaşarak öz kaynakları ile kurmuş olduğu, tarihi misyonu olan Gaziosmanpaşa Lisesi binasının herhangi bir gerekçe ile yıkılmaması ve yaşaması için tescil edilmesine arkadaşlarımla birlikte katkı sağladım.

EĞİTİME ÖNEM VEREN BİR YURTSEVER: ÜCRETSİZ SAĞLIK MESLEK LİSESİ KURDU

Eğitimin hem insan hayatını hem toplum hayatını olumlu yönde değiştiren çok önemli bir faktör olduğunun bilinciyle eğitime son derece önem verdim. Yıllarca Tokat Sağlık Meslek Lisesi’nde hiçbir ücret almadan öğrencilerin Radyoloji meslek derslerine girdim.  Teorik eğitimin yanı sıra staj ve uygulamalı eğitimlerini sağlayarak yüksek nitelikli elemanlar olmasına katkıda bulundum.  Kamuda çalıştığım yıllarda Tokat’taki sağlık kuruluşlarında radyoloji bölümünde çalışan teknisyenlerin hizmet içi eğitimlerini yaptım. Doktorların ve sağlık personelinin hasta hakları konusunda bilinçlendirilmesi için seminerler düzenledim.

Tokat Organize Sanayi Bölgesi’nde elektronik, bilişim ve biyomedikal alanında ücretsiz Sağlık Meslek Lisesi kurdum. Fen ve Anadolu liseleri kuruluşunda görev aldım. Bir rehber öğretmen gibi yüzlerce gencin üniversite tercihlerinde fikir alışverişinde bulundum; onları Türkiye ve iş hayatının gerçekleri ile üniversitenin dengesiyle bilgilendirmeye ve aydınlatmaya çalıştım.

40 YILDIR TOKAT’IN VERGİ REKORTMENLERİ ARASINDA

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sağlık Bilimleri ve Tıp Fakültesi’nde kariyer günlerinde, “geleceğin sağlığı” konulu seminerler verdim. Halen aktif olarak, İŞKUR ve çeşitli kurumların işbirliğiyle meslek lisesinde okuyan, sağlıkla ilgili mesleki yüksekokullarda ve farklı ülkelerde okuyan öğrencilerimizin sağlıklı, kendine odaklı ve başarılı bir staj dönemi geçirmeleri için eğitimlerinde görev ve rol almaktayım.

Meslek yaşamım boyunca hem bireysel hem yönettiğim kurumlar olarak yaklaşık 40 yıldır Tokat’ın vergi rekortmenlerindeniz. Çeşitli kurumlardan ödül almış birimlerin değişik kademelerde yöneticisiyim. Şirketlerimiz aynı zamanda Tokat’ın nitelikli, istihdam alanında da öncü kuruluşlarındandır. Sağlık sektörünün yanı sıra eğitim biyomedikal ARGE, görüntüleme hizmetleri gibi çok sayıda sektörde ekip arkadaşlarımla birlikte faaliyet sürdürmekteyiz.

TÜRKİYE VE TOKAT İÇİN DEĞERLİ İŞLER YAPMA SEVDASINDAN HİÇ VAZGEÇMEDİ

Tokat’ın marka değerine, istihdamına, ekonomisine, sağlığına ve refahına daha çok hizmet etmek için değerli işler yapma sevdasındayız. İlimizin geri kalmış, milli gelirden az pay alan bir il vasfından çıkarak daha mutlu daha müreffeh ve daha sorunsuz bir il olması için siyasi gücü beklemeksizin bu ana kadar elimden gelen her türlü olanağı sağlamaya ve düşündüğüm projeleri bir takım kaynaklar bulmak suretiyle yaşama geçirmeye gayret ettim. Bunları yaparken hukuka, insan haklarına, çalışan haklarına, hasta haklarına, çevreye ve çevre sağlığına, doğaya saygılı; insanlarla sağlıklı, dürüst bir iletişim içerisinde olmaya özen gösterdim. Zor günlerimde dahi bu prensiplerimi bozmamam benim her zaman için ayakta kalmamı ve güçlü olmamı sağladı.

“TÜRK İNSANININ FERASETİ VE BİLGELİĞİ TÜRKİYE’NİN PROBLEMLERİNİ ÇÖZMEYE MUKTEDİRDİR”

2022’nin sonuna geldiğimiz şu günlerde Türkiye gibi büyük bir ülkenin şu ana kadar çözmüş olması gereken birçok sorun yumağıyla uğraşmaktayız. Başta işsizlik ve yoksulluk olmak üzere ülkemizin önemli ve büyük sorunları mevcuttur. Hukuk, adalet, işsizlik, şiddet gibi çok sayıda faktör de ekonomik sorunların artmasından dolayı boy göstermektedir. İnsanımızın feraseti ve bilgeliği Türkiye’nin problemlerini çözmeye muktedirdir. Var olan Cumhurbaşkanlığı sisteminin sanılanın aksine sorunların çözümlerini ertelediğini, biriktirdiğini düşünüyorum. Bu nedenle güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmenin birçok sorunumuza deva olacağı inancındayım. Halkın her kesiminin siyasete daha çok katılması, siyasi alanda daha etkin olması bu çözümlerin başında gelmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Vizyon Belgesi’nde bu sorunların her birinin ayrı ayrı çözümleri mevcuttur. Siyasi iradenin Ankara’dan Anadolu’nun il, ilçe, köy ve kasabalarına dalga dalga aktarımı için nitelikli ve yeni bir siyasi anlayışın yaşama geçmesi gerekmektedir.

“BUGÜNE KADAR ELİMDEN GELEN HER ŞEYİ HEMŞERİLERİM ADINA YAPMAYA ÇALIŞTIM”

Cumhuriyet kurulduğu zaman Anadolu’da derin bir yoksulluk, fakirlik, üretim -eğitim eksikliği, sağlık problemleri vardı. Genç Cumhuriyet bunların her birini ayrı ayrı bertaraf etmek için çok büyük gayret gösterdi. İşte ben de o Cumhuriyet nesillerinden biri olarak hedefime her zaman için yoksulluğu, fakirliği, çaresizliği gidermeyi koymuş biri olarak bulunuyorum. Diğer yaşıtlarımdan daha iyi bir eğitim alma imkânı bulmam itibari ile ülkeme, topluma daha çok hizmet etme heyecanı ve duygusu yaşamaktayım. Elimizden geldiği halde yapmadığımız şeylerden de sorumluyuz inancıyla bugüne kadar elimden gelen her şeyi çevrem adına, hemşerilerim adına yapmaya çalıştım. Bizden daha az şanslı insanlar için; başkaları için ne yaptın sorusunu yaşamımın merkezine koydum.  Çok da zorluk çektim. Ancak ekip arkadaşlarımın, dostlarımın, hemşerilerimizin, bürokrasinin, kamu yöneticilerinin de desteğiyle hayal ettiğim birçok şeyi yaşama geçirmeyi başardım.

İlimizin refahı için nitelikli insan kaynağına ihtiyacımız olduğu bilinciyle eğitimin önemine inandım. Torpilin, adam kayırmanın olmadığı, rasyonel şekilde liyakatle oluşturulan insan kaynaklarının topluma daha çok hizmet edeceğine olan inancımı hiç yitirmedim.

“TOKAT’IN DOĞAL YAPISINA SAHİP GETİRİSİ YÜKSEK OLAN YATIRIMLARI İLİMİZE GETİRMEK ZORUNDAYIZ”

Bunun yanında rasyonel bir üretim, rasyonel bir istihdam, rasyonel kamu ve özel sektör yatırımlarının Tokat’a refah ve huzur getireceği inancındayım. Çok güçlü yönlerimiz olan: sulama alanlarımız, ovalarımız, tarım alanlarımız, ormanlarımız, tarihi öz geçmişimiz, turizmimiz ve üniversitemiz başta olmak üzere eğitim kurumlarımız bunu başaracak niteliktedir. Burada yapılması gereken Tokat’ın doğasını kirletmeden, Tokat’ın doğal yapısına sahip çıkarak; yüksek katma değerli yatırımları Tokat’a getirmek gereklidir. Bu; tarım, tarıma dayalı teknoloji, elektronik bilişim ve biyomedikal alanlarında yüksek teknoloji ve turizm olabilir. Bunun yanında Tokat tarihi edebiyatı ve sanatıyla da Türkiye’de ve dünyada öne çıkmaya layık bir kentimizdir. Özellikle Taş Köprü’nün bulunduğu mevkii bir sanat sokağı yapmak suretiyle sokak sanatçılarının, sokak müzisyenlerinin, sokak ressamlarının burada sanatlarını icra ederek para kazanmalarının önünün açılması bu güzel şehirde sanatın yükselen bir değer olmasını sağlayabilir. Böylesi bir girişim, o şehrin marka değerini bilinilirliğini ve pozitif algısını arttıracaktır inancındayım. Ayrıca hali hazırda Taşhan bölgesinde, Sulusokak’ta ve Behzat çevresinde bulunan tarihi dokuların daha öne çıkarılması bu bölgedeki esnafın ve ticaret erbabının katkılarıyla bölgenin turizme daha çok kazandırılması inancındayım.

“PAZAR, ÇAYLI VE TURHAL’A KADAR UZANAN BİR DEMİRYOLUNA ACİL İHTİYACIMIZ VAR”

Tokat’ta gerek Organize Sanayi’de, gerek küçük sanayide, gerekse ilçelerdeki sanayi bölgelerinde daha çok ve daha nitelikli ihracat odaklı üretimin artması konusunda işbirliğinin ve uluslararası ilişkilerin geliştirilmesi gerektiği düşünüyorum. Ayrıca Avrupa Kalkınma Bankası gibi uluslararası kalkınma fonlarının da yerel ölçekte yatırımcılarımızın hizmetine sunulması için elimden gelen gayreti göstereceğim. Tokat havalimanının açılması ilimiz için büyük bir kazançtır. Gümenek’ten başlamak suretiyle terminal, organize sanayi, üniversite, havalimanı Pazar, Çaylı ve Turhal’a kadar uzanan bir demiryolunun Tokat’ın acil ihtiyaçları arasında olduğuna inanıyorum. Ayrıca bu raylı sisteme Geyras’tan başlayan ve terminale kadar uzanacak bir raylı sistem Tokat’ın trafiğini son derece rahatlatacak ve yurttaşlarımızın kent içi ve ilçelerde olan ulaşımında ekonomi sağlayacaktır. Bu bölgelerden OSB’ye, üniversiteye, Karşıyaka’ya minibüs servis hatları konulmak suretiyle bu ulaşımın diğer entegre bağlantıları da yapılarak halkımızın hizmetine sunulmalıdır. Bu suretle şu anda şehir içi taşımacılığı yapan ulaşım sektöründeki insanların istihdamı da devam edecektir.

“TOKAT’IN GÜÇLÜ İLÇELERİ İÇİN YÖRE HALKIYLA İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE DOĞAYI KORUYAN PROJELER YAPMAK ARZUSUNDAYIZ”

Tokat’ın en büyük özelliklerinden biri de ekonomisiyle, insan kaynağıyla, çevreyle ilişkileri ile güçlü ilçelerinin olmasıdır. Reşadiye; kaplıcaları, gurbetçileri ve İstanbul’daki hemşeri dernekleri ile son derece güçlü bir ilçedir. Sulusaray; tarihi antik bir kent ve kaplıca kentidir. Yeşilyurt Artova bölgesi Çamlıbel bölgesi için özel kalkınma projeleri gereklidir. Niksar ve Başçiftlik ilçemiz bir tabiat harikası olup yöre halkının da işbirliğiyle daha kalkınmaya dönük, ilçeden göçü engelleyici yatırımlar yapılmalıdır. Almus ilçemiz bir tabiat harikası olup turizm açısından tokatla daha entegre bir hale getirilmelidir. Erbaa ilçemiz, binlerce işçinin çalıştığı bir organize sanayi tesislerine sahiptir ki buradaki halkın huzuru refahı için de bölgesel programlamalar yapılmalıdır. Pazar, Turhal ve Zile ilçelerimiz entegre olarak ortak kalkınma projelerinde işbirliği yapıldığında hem göç engellenir hem de yörede yaşayan insanların refahını artar. Tüm bu ilçelerimizde Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları başta olmak üzere sivil toplum örgütleri ile Belediyeler, il genel meclis üyeleri ve yöre halkıyla işbirliği içerisinde yörenin doğasını koruyan projeler yapmak arzusundayız.

BİYOMEDİKAL VE SAĞLIKTA YÜKSEK TEKNOLOJİ ÇALIŞMALARINA İMZA ATTI

Radyoloji Uzmanı olmam itibariyle sağlıkta en çok ihtiyaç duyulan alanlardan birinin de biyomedikal ve sağlıkta yüksek teknoloji olduğu inancıyla bu alanda çalışmalar yaptım. Stratejik yüksek teknoloji cihazları geliştirmesi kapsamında AR-GE Şirketi kurdum. Kurumumuz Teknogirişim proje ödülleri, Uluslararası girişimcilik desteği gibi prestijli desteklerin yanı sıra başta TÜBİTAK ve KOSGEB olmak üzere araştırma desteği, Uluslararası fonlar ve AB projeleri kapsamında çok sayıda kurumdan destek almak suretiyle önemli projelere imza attı. TÜBİTAK tarafından desteklenen 1003 projesi, başarı ile tamamlanmış ve dünyanın en yüksek çözünürlüğüne sahip yerli röntgen cihazı başta olmak üzere birçok patent ve ekipman tümüyle yerli kaynaklarla geliştirmişti.

BİLAL DURMAZ’IN TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ’NDEKİ UNUTULMAYAN KONUŞMASI

Türk Tabipler Birliği’nin 11 Haziran 2016’daki 67. Genel Kurulu’nda söz alarak bir konuşma yapan Dr. Nafiz Bilal Durmaz; teknolojik aletleri üretim noktasında dışa bağımlı olduğumuza dikkat çekerek (o dönem için) ülkemizin son beş yılda medikal cihazlar için yurtdışına aktardığı kaynağın 5 milyar dolar olduğunun altını çizerek bunun cari açıktaki payının hepimizin parası olduğunu vurguluyordu.

Oldukça dikkat çeken ve ilgiyle dinlenen konuşmasında Durmaz, sektörün yüzde 85’inin dışa bağımlı olarak çalıştığını belirterek, yüksek teknolojiye dayalı yerli ürünün yok denecek seviyede olduğunu söylüyor ve bu handikabı aşmak ve yerli üreticilerin devreye girmesini sağlamak için Türk Tabipler Birliği’ni göreve davet ediyordu.

Dr. Nafiz Bilal Durmaz TTB Genel Kurulu’ndaki konuşmasını, “Bu sistemin değişmesi gerekmektedir! Ben yaşamım boyunca bu yabancı firmaların tam bir sömürü sistemiyle hareket ettiklerini gördüm. Önümüzdeki süreçte yerli tıbbi cihaz üretimi konusunda TTB Genel Merkezi’nin bir komisyon oluşturmak suretiyle ilgili birimler nezdinde daha çok çaba göstermesini arzu ediyorum” sözleriyle tamamlıyordu…

“YAPTIĞINIZ İŞ NE OLURSA OLSUN YAŞAMINIZDA AHLAKA VE MESLEK ETİĞİNE UYUN

Dr. Nafiz Bilal Durmaz’ın TOGÜ’deki “Kariyer Günleri”nde gençlerle olan buluşması ise güzel bir birlikteliğe vesile oldu. Durmaz öğrencilerle buluşmasında önemli mesajlar vererek, gençlere kendi yaşamından örnekler sundu. “Günümüzün en doğru yapılması gereken işlemlerinden biri de iletişimdir. Hangi konumda olursanız olun duruşunuz, konuşmanız, yaklaşımınız ve pozitif enerjinizin karşınızdaki insanlara yansıması yaşamınızı olumlu etkileyecektir” diyen Dr. Nafiz Bilal Durmaz, daha sonra şunları kaydetti:

“Yaptığınız iş ne olursa olsun yaşamınızda ahlaka ve meslek etiğine uyun tutum ve davranışlarda bulunmayı prensip edinmelisiniz. Ayrıca hayatın her alanında olduğu gibi sağlık hizmetinde de hukuk kuralları bağlayıcıdır. Yapacağınız işlemlerde hukuka, ahlaka ve etik değerlere uygunluk sürekli olarak öncelikli olmalıdır. Kurumlar müstakil bir organ gibidir. Kurum çalışanlarının kuruma alan güveni, aidiyeti ve sadakati son derece önemlidir. Tutum ve davranışlarınızda kurumun itibarını öncelikli olarak düşünmek zorundayız. Ekibimiz içerisinde görevimizi tam, noksansız ve zamanında yapmak kurumun tüm çarklarının sağlıklı çalışması için büyük önem taşımaktadır.

Değerli arkadaşlar Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Ülkemizin gençleri ise en büyük değeri ve gurur kaynağıdır. Sizlerin mezuniyet sonrası istihdamı konusunda daha çok çaba ve gayret gösterilmesi, bazı branşların bağımsız çalışabilesi konusunda yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Hastanelerde ki tıbbı cihazların bakımına özem gösterilmesi amacıyla daha fazla biyomedikal mezunlarının istihdam edilmesi büyük kısmını döviz vermek suretiyle yurt dışından ithal ettiğimiz cihazların daha uzun ömürlü ve daha verimli kullanılmasını sağlayacaktır.

Hastaların merkezlere taşınması yerine sağlık hizmetinin hastaların ayağına gitmesi gerektiği inancındayım.   Bunu sağlamak için  aile sağlığı merkezlerinin güçlendirilmesi, kamu binalarında görev yapması, daha çok ebe, hemşire, psikolog, fizyoterapist, diyet uzmanı gibi mezunlarının  istihdam edilerek  halkımızın sağlıklı olması konusunda önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.”

ÇOCUKLUK ARKADAŞININ AĞZINDAN BİLAL DURMAZ…

Tokat’a değer katan eserleriyle her dönem gündemde olan Dr. Nafiz Bilal Durmaz’ın 10 yaşında Yeşilırmak İlkokulu’nda Milliyet Gazetesi’nin düzenlemiş olduğu matematik yarışmasında Tokat il birincisi olmasını anlatan Bilal Okur, o günleri yâd ederken duygu dolu anlar yaşadı.

Şu anda Ankara’da ikamet eden Bilal Okur’a telefonla ulaştık ve kendisinden o günlere dair anılarından bir demet anlatmasını rica ettik. İşte Bilal Okur’un anlattıkları:

“Değerli dostum Bilal Durmaz ile Tokat Yeşilırmak ilkokulunda tanıştık, birlikte okuduk ve 1967 yılında birlikte mezun olduk. Son sınıfta iken Tokat Yeşilırmak ilkokulunu temsilen Milliyet Gazetesi’nin her ilin birincisine öğrenim süresince burs vereceği bursluluk sınavına girdik. Bilal Durmaz beyefendi bu sınavda 71 puanla birinci olurken ben 69 puanla ikinci olmuştum. Kendisi hayatı boyunca aynı çalışkanlık, dürüstlük, özveri ile bu günlere gelmiştir.1967 yılından beri değişmeyen dürüstlük, namusluluk, ilkelerine bağlılık ile kalmış gurur duyduğum hemşerim ve dostumdur. Bilal Durmaz’ın Tokat’a ve ülkemize en faydalı şekilde hizmet vereceğine kendi adıma inancım tamdır. Yaşamı boyunca kendi hakları dışında bir talebi olmadan, çevresindeki insanların da hakkına saygıdan ödün vermeden yaşayan Bilal Bey’in görevi başında da aynı hassasiyetle halka hizmet vereceğine inancım sonsuzdur…”

 

 

 

 

 

 

 

Benzer Haberler

Başa dön tuşu